Yüksek riskli gruptaysanız D vitamininiz eksik olabilir

İbrahim Şahin, vitaminlerin vücudun sağlıklı işleyişi için büyük önem taşıdığını vurguladı. Şahin, "Hem vitamin hem de hormon olan D vitamini, kas ve kemik sağlığı, ruh sağlığı, metabolizma işleyişi, bağışıklık ve sinir sisteminin düzgün çalışması gibi vücutta birçok önemli görev üstlenir," dedi. Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. İbrahim Şahin, D vitamini hakkında açıklama yaptı. Prof. Dr. İbrahim Şahin, D vitamininin vücutta bir hormon olarak işlev gördüğünü belirtti. Şahin, "D vitamini, kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin emilimini ve kullanımını artırarak kemik sağlığını destekler. Bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur, vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Ayrıca kas fonksiyonlarını düzenler ve kas gücünü artırır. Hücrelerin normal şekilde büyümesi ve gelişmesine yardımcı olur. Sinir sistemi ve beyin fonksiyonlarını destekler." dedi. İbrahim Şahin, D vitamininin sadece belirli besinlerde (yağlı derin su balıkları, süt, yumurtanın sarısı vb.) ve az miktarda bulunduğunu belirtti. Şahin, "D vitamini ihtiyacının yaklaşık yüzde 20'si gıdalardan karşılanmaktadır. Bu nedenle sadece beslenme ile tüm ihtiyacın karşılanması zordur. İhtiyacımızın yüzde 80'i ise güneş ışıklarının yardımı ile vücutta üretilir," ifadelerini kullandı. D vitamini sentezi için güneş ışınlarının cilde belli aylarda (Mayıs-Kasım arası), günün belli saatlerinde (saat 10.00-15.00), yüz, kollar ve bacaklar açık şekilde, ortalama en az günlük 15-30 dakika direkt teması gerektiğini belirten Şahin, "Ancak çoğu zaman güneşten faydalanarak da yeterli miktarda D vitamini üretilemeyebilir. Dolayısıyla dünyada ve ülkemizde D vitamini eksikliği ya da yetersizliği oldukça sık görülür ve kış aylarında bu durumun görülme sıklığı daha da artar." dedi. Herkese rutin D vitamini bakılması ya da tedavi başlanması önerilmemektedir. Prof. Dr. İbrahim Şahin, "D vitamini eksikliği olma riski olan kişilere D vitamini düzeyi ölçülmesi ve yetersizliği ya da eksikliği olanlara uygun dozda başlanması gerekir." dedi. Şahin, D vitamini eksikliği yönünden yüksek riskli kişileri şu şekilde sıraladı: "Yeterince güneşlenemeyenler, yaşlılar, koyu cilt rengine sahip olanlar, obez bireyler/obezite ameliyatı olanlar, D vitamini metabolizmasını etkileyen ilaçları kullananlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kronik karaciğer yetmezliği olanlar, emilimini bozan mide-bağırsak sistemi hastalığı olanlar, paratiroid bezi hastalığı olanlar." D vitamini ihtiyaçtan fazla alınmamalıdır İbrahim Şahin, D vitamininin ihtiyaçtan fazla alınmaması gerektiğini belirtti. D vitamini düzeyinin 20 ng/ml'nin (50 nmol/L) üzerinde olmasının normal kabul edildiğini, ancak ideal düzeyin 30-50 ng/ml arasında olması gerektiğini ifade etti. Şahin, "D vitamini düzeyinin 10 ile 20 ng/ml (25-50 nmol/L) arasında olması D vitamini yetersizliği, 10 ng/ml'nin (25 nmol/L) altında olması ise D vitamini eksikliğidir," dedi. Günlük alınması gereken en az dozun 19-70 yaş arası için 600 IU, 71 yaş ve üstü için ise 800 IU D vitamini (kolekalsiferol) olduğunu belirtti. Yaşlılar ve D vitamini eksikliği yönünden riskli kişilerde daha yüksek günlük D vitamini dozunun gerekebileceğini belirten Şahin, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve hipoparatiroidi gibi ek hastalıkları olanlarda tedavide kullanılan D vitamini formları ve dozlarının farklı olduğunu söyledi. "D vitamini ihtiyaçtan fazla alındığında vücuda zarar verebilir," diyen Şahin, D vitamini ile birlikte mutlaka yeterli kalsiyum alımının sağlanması gerektiğini açıkladı. D vitamini eksikliğinin veya yetersizliğinin tedavisinin mutlaka doktor tarafından yapılması gerektiğini de vurguladı. Hibya Haber Ajansı