Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı Bahçelievler’de öğrencilerle buluştu

1984 yılında TÜBİTAK Uzay'ın kurulmasından itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nin, geçilen 40 yılda farklı uydu geliştirme projeleriyle önemli tecrübeler kazanıldığını ifade eden Alper Gezeravcı, Türksat, Bilsat, Rasat, İmece ve Göktürk uydularının tasarlandığını ve uzaya fırlatıldığını belirtti. Başlangıçta farklı ülkelerin uzay kurumlarıyla iş birliği içinde yürütülen bu faaliyetlerin, zaman içinde kademe kademe milli imkanlarla gerçekleştirilecek seviyeye gelindiğini açıklayan Gezeravcı, farklı kurumların bünyesinde bağımsız kulvarlarda yürüyen bu projelerin, nihayet 2018’in Aralık ayında çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bir çatı organizasyonu altında entegre bir biçimde yürütülmeye başlandığını ifade etti. Gezeravcı,Türkiye’nin uzay alanındaki tecrübe yoksunluğuna rağmen, 2 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından, önümüzdeki 10 yıla dair uzay hedeflerinin Milli Uzay Programı başlığı altında halkla paylaşıldığını söyledi. 12 Mart tarihinde, kalan 9 hedef diye bahsettiği listenin içerisinde bir hedefin daha Temmuz ayında gerçekleştirildiğini belirten Gezeravcı, ‘’8 Temmuz gecesinde bu 40 yıllık tecrübe birikimi sürecinde uydu geliştirme süreçlerinden elde edilen tecrübenin neticesinde yüzde 100 Türk mühendis ve teknikerlerinin zihin gücüyle yüzde 87 yerli parça oranıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk haberleşme uydusu uzaya fırlatıldı. TÜRKSAT 6A 8 Temmuz gecesinde bu neye vesile oldu dünyada bu kabiliyete sahip 193 ülkenin içerisindeki 11. ülke yaptı bizi." ifadelerini kullandı.   Gezeravcı bir diğer hedefin Ay Araştırma Programı olduğunu söyledi. Gezeravcı, 10 hedefin içerisinde Türkiye’nin 2026-2028 aralığında kendi ürettiği bir roketin üzerinde kendi etki sisteminizde giden bu roket bir bilimsel objeyi Ay'a ulaştırma hedefi koydulduğunu açıkladı. Gezeravcı, iki kademeli bir görev içeriği olduğunu belirterek, ‘’Bunda ilkinde kendi ekseninde ve dünyanın ekseninde dolaşıma devam eden Ay'a dünyadan planlı bir seyrüseferle atmosfere sağlıklı bir şekilde çıkardığımız bu roketi Ay yüzeyinde spesifik bir noktaya sert iniş yaptırmayı planlıyoruz. Ve ilk fırlatma süreci ve Ay'a erişim yolculuğundan çıkarılan derste hemen ardından ikinci görevi bu kez üstünde hali hazırda üretimine devam eden bilimsel üniteyle birlikte göndermeyi ve Ay yüzeyine sert iniş değil yumuşak iniş yaptırarak bilimsel araştırmalara başlamayı hedefliyoruz. 2026-2028 yılları aralığında." dedi. 2010'lu yıllara kadar Türkiye'nin başka bir ülkenin kapısında İHA ve SİHA almak için beklediğini, aldıkları İHA ve SİHA'ları doğru dürüst efektif kullanma imkanlarının olmadığını belirten Gezeravcı, bugün, Türkiye'nin evlatlarının ürettiği İHA ve SİHA'larla dünya pazarında yüzde 70 oranla bu pazarı domine ettiklerini ve pazar lideri olduklarını açıkladı. Alper Gezeravcı,şu anda 40’tan fazla ülkenin, Türkiye’nin kapısında, Türk evlatlarının ürettiği İHA ve SİHA’ları almak için beklediğini söyledi. Gezeravcı başvurma sürecini şu ifadelerle açıkladı: ‘’Adana’da 10. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda F16 pilotu olarak görev yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını dinledim ve çok mutlu oldum. Çocukluğumdan beri pilot olmayı hayal etmiştim ama uzaya erişmek ve astronot olmak hep başka ülkelerin çocuklarının hayaliydi. Ertesi sabah aynı haberleri bir kez daha dinledim ve TÜBİTAK Uzay’ın sayfasından gerekli kriterleri inceledim. Uzaya dair hedefin gerekliliklerini doğru anlamaya ihtiyaç duydum. 3 haftanın içine bu sığdı sürecin sonunda zihnimde herhangi bir tereddüt kalmadıktan sonra mental fiziksel psikolojik bütün tamamlamış halde sürece başvurdum bu andan itibaren takribi 8 ay sürdü seçim süreçleri bu sürecin yoğun bir bölümü Ankara da bir kısımda Eskişehir’de geçti. Ankara’daki kısımda TÜBİTAK uzayın kontrolünde sanayi ve teknoloji bakanlığımızın gözetiminde cumhurbaşkanlığımızın bazı birimlerinin dahiliyle keza görevi daha sonra birlikte yürüttüğümüz Axiom Space firmasının NASA bünyesinde çalışmış uzun yıllar astronot seçim süreçlerinde görev almış çok tecrübeli çalışanlarının kendi bünyesine geçmiş çalışanlarının katılımı ve eşit oy oranlarıyla yürütülen bütün eleme ve mülakat süreçlerinin ardından bu seçim süreci tamamlandı.’’ Hibya Haber Ajansı