Türkiye’de 2 Bin Çocuk Verem Hastası

Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, Türkiye’deki verem vakalarına dair kaygı uyandıran istatistikleri paylaştı. BCG Aşısının Hayati Önemi Tüberkülozun, çoğunlukla akciğerleri hedef alan bulaşıcı bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aytaç Atamer, Türkiye’de yaklaşık 15 bin vakaya rastlandığını ve bunların 2 binini çocukların oluşturduğunu belirtti. Verem hastalığının öksürük, bitkinlik, gece terlemesi, iştahsızlık ve [...]

Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, Türkiye’deki verem vakalarına dair kaygı uyandıran istatistikleri paylaştı. BCG Aşısının Hayati Önemi Tüberkülozun, çoğunlukla akciğerleri hedef alan bulaşıcı bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aytaç Atamer, Türkiye’de yaklaşık 15 bin vakaya rastlandığını ve bunların 2 binini çocukların oluşturduğunu belirtti. Verem hastalığının öksürük, bitkinlik, gece terlemesi, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi semptomlarla kendini gösterebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Atamer, uzun süreli öksürük şikayetlerinin mutlaka tetkik edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Veremin önlenmesinde BCG aşısının kritik bir rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Atamer, bu aşının yaklaşık yüzde 80 oranında koruyucu olduğunu ve bebeklik döneminde uygulanmasının elzem olduğunu kaydetti. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, verem hastalığı ve belirtileri hakkında detaylı bilgiler verdi. VEREM TEDAVİSİNDE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BAŞARISI  2 Bin Çocuk Veremle Mücadele Ediyor! Dünya genelinde yaklaşık 8 milyon kişiyi etkileyen tüberkülozun, her yıl yaklaşık 2 milyon insanın vefatına yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. Atamer, “Ülkemizde ise yaklaşık 15 bin civarında vaka mevcut. Bunların da yaklaşık 2 bin kadarını çocuklar teşkil ediyor.” şeklinde konuştu. Veremin, diğer bir deyişle tüberkülozun ‘Mycobacterium tuberculosis’ isimli bir bakterinin sebep olduğu ve genellikle akciğerleri etkileyen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Atamer, “Solunum yoluyla hasta kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşma esnasında yaydığı damlacıklara maruz kalma yoluyla bulaşır. Bu sebeple verem hastalığı bilhassa sosyoekonomik düzeyi düşük olan bireylerde daha sık görülür ve ekonomik şartlarla doğru orantılı olarak verem sıklığı da artış gösterir.” ifadelerini kullandı. Uzun Süreli Öksürüğe Dikkat! Verem hastalığının klinik bulgularını ele alan Prof. Dr. Atamer şu açıklamalarda bulundu: “Bitkinlik, yorgunluk, terlemek, özellikle iki haftayı aşan süredeki öksürük şikayetleri, bazen kanlı öksürük ve balgam gibi şikayetleri olan kişilerde akla ilk olarak verem gelir. Özellikle gelişmemiş ülkelerde ve göçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde daha fazla tüberküloz vakasına rastlanır. Bu nedenle uzun süren, iki haftayı geçen öksürüğü olanların, öksürükte kan tükürenlerin, göğüs ağrısı çekenlerin, yüksek ateş, titreme ve terlemesi olanların, gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, ses kısıklığı ve lenf bezlerinde şişlik olanların tüberküloz yönünden incelenmesi gerekir.” Aşının Koruyuculuğu Yaklaşık Yüzde 80.. Tüberkülozun önlenmesi için BCG aşısının uygulandığını belirten Prof. Dr. Atamer, “BCG aşısı canlı bir bakteri aşısıdır. Aşının yaklaşık yüzde 80 oranında koruyuculuğu mevcuttur. Yaklaşık olarak iki ayını doldurmuş olan bebeklere BCG aşısı yapılması elzemdir.” diyerek sözlerini noktaladı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)