Ekmen: SDG ile Şam anlaşması, Türkiye’nin hassasiyetlerini karşılıyor
Gündem
12.03.2025 - 14:26, Güncelleme:
12.03.2025 - 14:26 55 kez okundu.
Ekmen: SDG ile Şam anlaşması, Türkiye’nin hassasiyetlerini karşılıyor
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, katılmış olduğu programlarda Ahmed eş-Şera ile SDG komutanı Mazlum Abdi tarafından imzalanan anlaşmayı değerlendirdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Ekmen, anlaşmanın imzalanmasının bölgeyi yakından takip edenler için sürpriz olmasa da zamanlama itibariyle şaşırtıcı olduğuna değinirken "Uzun süredir PYD ile Şam arasında görüşmeler vardı. Mazlum Abdi şimdiye kadar federasyon istemediklerini, sınır güvenliğini Şam'a devretmeye hazır olduklarını, devlet kurumlarını bölgede işler hale getirmeyi istediklerini ve yabancı savaşçıları tasfiye etmeye hazır olduklarını ifade etmişti. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak, tek ordu oluşturmak, doğal kaynakların adil paylaşımını sağlamak gibi önemli hususların bu anlaşmada yer alması kıymetli. Bu 8 madde içerisinde bizi biraz daha yakından ilgilendiren PKK'nın feshi sürecinde gündeme gelmesi beklenen yabancı savaşçılarla ilgili bir madde bulunmuyor. Zannediyorum bu husus, Türkiye'deki süreçle ilişkilendirilecek” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin kaygılarını değerlendiren Ekmen, “Türkiye PKK ile ilişkili veya ilişkisiz Suriye’den tehdit unsuru olacak otonom silahlı bir güce karşıydı. Bu talebin anlaşma ile karşılandığı görülüyor. Bu tür anlaşmalar nihai bir anlaşma değil, bir başlangıçtır. Dünya örneklerine baktığımızda en az 3 yıl, belki 5 yıla varacak kadar bir anayasa yapım süreciyle karşılaşacağız ve gelişmeleri sürekli yakından takip etmemiz gerekecek. Şam otoritesinin meşru, uluslararası alanda kabul görmüş bir devlete dönüşümüyle birlikte devlet olmanın gereğini ve sorumluluklarını sürekli hatırlatmak gerekecek. Yeni Anayasa sürecinde Kürt-Arap-Türkmen, Nusayri-Dürzi-Şii-Sünni herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu, yönetimden pay aldığı bir devlet tasarımı ortaya konmalı. Süreçte, Aleviler ve Dürziler açısından başı bozuk silahlı grupların kontrol altına alınması ve Türkiye ile güvenli ve dostane ilişkilerin korunması gibi hatırlatmaların yapılması elzem olacak” dedi.
Açıklamalarında Suriye ile Türkiye'nin olası ilişkilerine değinen Ekmen, "Düne kadar düşman kabul edilen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bugün Türkiye'nin en büyük ticari partneri. Oradaki en büyük müteahhitler, en büyük işletmeler ve en büyük markalar Türk markaları. Bu durumun yarın Suriye için de geçerli olmasını istiyoruz. Suriye’de de Türkiye'nin kaygılarını, olası terör risklerini ortadan kaldıran bir yaklaşımın yanında, Suriye Kürtleri’ne dair tüm renklerin sürece dahil edilmesi gerekir. Suriye'deki bölgesel yönetim PYD'nin hegemonyası ile değil, Kürtlerin gerçek temsil dengesi ile Şam'a entegre olsun. Türkiye de Irak Kürt vatandaşlarıyla ve bölgesiyle kurduğu ilişkiyi, Suriye Kürtleri ile de kursun. Umuyorum ki Suriye iç barışı yeni bir anayasa ile kuvvetli bir şekilde hayata geçer ve Türkiye, Suriye'nin bütün bölgeleri ile eşit, dostane ilişkiler kurar. Suriye’nin yeniden inşa sürecinin en büyük destekçisi olur" diyerek sözlerini noktaladı.
Hibya Haber Ajansı
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, katılmış olduğu programlarda Ahmed eş-Şera ile SDG komutanı Mazlum Abdi tarafından imzalanan anlaşmayı değerlendirdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Ekmen, anlaşmanın imzalanmasının bölgeyi yakından takip edenler için sürpriz olmasa da zamanlama itibariyle şaşırtıcı olduğuna değinirken "Uzun süredir PYD ile Şam arasında görüşmeler vardı. Mazlum Abdi şimdiye kadar federasyon istemediklerini, sınır güvenliğini Şam'a devretmeye hazır olduklarını, devlet kurumlarını bölgede işler hale getirmeyi istediklerini ve yabancı savaşçıları tasfiye etmeye hazır olduklarını ifade etmişti. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak, tek ordu oluşturmak, doğal kaynakların adil paylaşımını sağlamak gibi önemli hususların bu anlaşmada yer alması kıymetli. Bu 8 madde içerisinde bizi biraz daha yakından ilgilendiren PKK'nın feshi sürecinde gündeme gelmesi beklenen yabancı savaşçılarla ilgili bir madde bulunmuyor. Zannediyorum bu husus, Türkiye'deki süreçle ilişkilendirilecek” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin kaygılarını değerlendiren Ekmen, “Türkiye PKK ile ilişkili veya ilişkisiz Suriye’den tehdit unsuru olacak otonom silahlı bir güce karşıydı. Bu talebin anlaşma ile karşılandığı görülüyor. Bu tür anlaşmalar nihai bir anlaşma değil, bir başlangıçtır. Dünya örneklerine baktığımızda en az 3 yıl, belki 5 yıla varacak kadar bir anayasa yapım süreciyle karşılaşacağız ve gelişmeleri sürekli yakından takip etmemiz gerekecek. Şam otoritesinin meşru, uluslararası alanda kabul görmüş bir devlete dönüşümüyle birlikte devlet olmanın gereğini ve sorumluluklarını sürekli hatırlatmak gerekecek. Yeni Anayasa sürecinde Kürt-Arap-Türkmen, Nusayri-Dürzi-Şii-Sünni herkesin eşit ve onurlu vatandaş olduğu, yönetimden pay aldığı bir devlet tasarımı ortaya konmalı. Süreçte, Aleviler ve Dürziler açısından başı bozuk silahlı grupların kontrol altına alınması ve Türkiye ile güvenli ve dostane ilişkilerin korunması gibi hatırlatmaların yapılması elzem olacak” dedi.
Açıklamalarında Suriye ile Türkiye'nin olası ilişkilerine değinen Ekmen, "Düne kadar düşman kabul edilen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bugün Türkiye'nin en büyük ticari partneri. Oradaki en büyük müteahhitler, en büyük işletmeler ve en büyük markalar Türk markaları. Bu durumun yarın Suriye için de geçerli olmasını istiyoruz. Suriye’de de Türkiye'nin kaygılarını, olası terör risklerini ortadan kaldıran bir yaklaşımın yanında, Suriye Kürtleri’ne dair tüm renklerin sürece dahil edilmesi gerekir. Suriye'deki bölgesel yönetim PYD'nin hegemonyası ile değil, Kürtlerin gerçek temsil dengesi ile Şam'a entegre olsun. Türkiye de Irak Kürt vatandaşlarıyla ve bölgesiyle kurduğu ilişkiyi, Suriye Kürtleri ile de kursun. Umuyorum ki Suriye iç barışı yeni bir anayasa ile kuvvetli bir şekilde hayata geçer ve Türkiye, Suriye'nin bütün bölgeleri ile eşit, dostane ilişkiler kurar. Suriye’nin yeniden inşa sürecinin en büyük destekçisi olur" diyerek sözlerini noktaladı.
Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı, Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.