ABD’nin İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, iklim değişikliğiyle mücadeleye zarar veriyor

Gündem 05.02.2025 - 16:03, Güncelleme: 05.02.2025 - 16:03 59 kez okundu.
 

ABD’nin İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, iklim değişikliğiyle mücadeleye zarar veriyor

CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta imzaladığı kararname ile ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğini ilan etti.
CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta imzaladığı kararname ile ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğini ilan etti. ABD’nin bu eylemi, iklim değişikliğiyle mücadelede  küresel işbirliğine gölge düşürdü. Associated Press Haber Ajansı’nın (AP) NORC Halkla İlişkiler Merkezi’nin yaptığı bir ankete atıf yaparak verdiği habere göre, bu ankete katılan ABD vatandaşlarının yarısı ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesine karşı çıktı. Hatta Cumhuriyetçi Parti’nin çok sayıda üyesi, Trump’un bu kararını desteklemedi. Birçok ülkenin liderleri ile konunun uzmanı isimler peş peşe yaptıkları açıklamalarda  ABD’nin söz konusu eyleminin sorumsuzca bir davranış olduğunu belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Trump’un bu kararının tüm dünya halklarının çıkarları adına büyük bir yanlış olduğuna işaret ederek, bu kararın yerkürenin geleceği için de bir hata olduğunu savundu. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberinde "Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda (COP 21) kabul edildi. COP 21’de küresel ölçekte bütün ülkeler ilk kez 2020 sonrası için sera gazı emisyon azaltımı taahhüdünde bulundu. İnsan kaynaklı sera gazı emisyonlarının neden olduğu küresel sıcaklık artışını uzun vadede, sanayileşme öncesi döneme kıyasla 2 santigrat derecenin altıyla sınırlamayı hedefleyen Paris İklim Anlaşması, bu konuda 1,5 santigrat dereceyi yakalamanın önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, bu anlaşma ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadeleye “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesi çerçevesinde katkıda bulunmalarını teyit ediyor" ifadeleri yer aldı. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve dünyanın başlıca ekonomilerinden biri olan ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadele sürecine katılmaması, sorumlu olmayan bir tutum. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, hem kendi iklim değişikliği sorununu çözmesini engelliyor, hem de küresel çapta devam eden mücadeleye zarar veriyor. Edinilen bilgilere göre, 2012-2022 döneminde ABD’nin tüm bölgelerinin yüzde 90’ında en az bir kez büyük doğa felaketleri meydana geldi ve yaklaşık 300 milyondan fazla insan bu afetlerden direkt etkilendi. Doğa afetlerinin ABD’de sıkça yaşanmasının ana nedeni iklim değişikliği. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Simon Stiell basına verdiği demeçte, ABD’nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ülkenin çok sayıda mal varlığını diğer ekonomilere teslim edeceği anlamına geleceğine işaret ederek, aynı zamanda ABD’de sıkça meydana gelen kuraklık, orman yangınları ve rüzgar fırtınaları gibi doğa afetlerinin daha da şiddetleşebileceğini vurguladı. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi uluslararası toplumu da olumsuz etkileyecek. Dünyanın en çok karbon salınımı yapan ülkelerinden biri olan ABD, küresel iklim değişikliği konusunda kaçınılamaz bir sorumluluğa sahip. Salınan karbondioksitin atmosferde kalma süresi birkaç yüzyılı bulabiliyor. Bugüne kadar gerçekleşen karbon salınımı göz önüne alındığında ABD, dünyada en çok sera gazı emisyonu gerçekleştiren ülkeler arasında yer alıyor. Bununla birlikte ABD’nin sera gazı emisyonunun azaltılması konusunda aldığı önlemler de son derece yetersiz. ABD’nin geçen yıl gerçekleştirdiği karbon salınımı bir önceki yıla göre sadece yüzde 0,2 oranında azaldı. Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, ABD’nin iklim değişikliği konusundaki küresel sorumluluklarını yerine getirmesini daha da yavaşlatacak. Diğer yandan, birçok gelişmekte olan ülkenin iklim stratejisi, ABD gibi gelişmiş ülkelerin taahhüt ettiği sermaye desteğine ihtiyaç duyuyor. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, uluslararası toplumun ABD’nin bu taahhütlerini yerine getirmesine olan kuşkuyu daha da artıracak. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberinde şöyle denildi: "ABD’nin bu sorumsuz tavrına kıyasla Çin’in yeşil gelişmeyi hızlandırma çabaları ise hiç durmadan devam ediyor. Çin yeşil ve düşük karbonlu dönüşmü kapsamlı şekilde ilerletiyor. Günümüzde Çin, dünyanın en büyük ve kapsamlı yeni enerji endüstri zincirini kurdu. Çin, dünyada kullanılan fotovoltaik ürünlerin yüzde 70’ini, rüzgar elektriği ekipmanlarının ise yüzde 60’ını üretiyor. Çin’in bu çabaları, küresel yeşil gelişme ve iklim değişikliğiyle mücadeleye de önemli katkılar sağlıyor. İklim değişikliği, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu büyük bir sorun. Bu sürece hiç bir ülke uzak duramaz ve kayıtsız kalamaz. ABD, “küçük avlu ve yüksek duvar” stratejisinden vazgeçip, diğer ülkelerle birlikte, iklim değişikliğiyle küresel mücadeleyi hızlandırmalı, küresel yeşil ve düşük karbonlu dönüşüm sürecini ilerletmeli." Hibya Haber Ajansı
CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta imzaladığı kararname ile ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğini ilan etti.
CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak’ta imzaladığı kararname ile ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğini ilan etti. ABD’nin bu eylemi, iklim değişikliğiyle mücadelede  küresel işbirliğine gölge düşürdü. Associated Press Haber Ajansı’nın (AP) NORC Halkla İlişkiler Merkezi’nin yaptığı bir ankete atıf yaparak verdiği habere göre, bu ankete katılan ABD vatandaşlarının yarısı ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesine karşı çıktı. Hatta Cumhuriyetçi Parti’nin çok sayıda üyesi, Trump’un bu kararını desteklemedi. Birçok ülkenin liderleri ile konunun uzmanı isimler peş peşe yaptıkları açıklamalarda  ABD’nin söz konusu eyleminin sorumsuzca bir davranış olduğunu belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Trump’un bu kararının tüm dünya halklarının çıkarları adına büyük bir yanlış olduğuna işaret ederek, bu kararın yerkürenin geleceği için de bir hata olduğunu savundu. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberinde "Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda (COP 21) kabul edildi. COP 21’de küresel ölçekte bütün ülkeler ilk kez 2020 sonrası için sera gazı emisyon azaltımı taahhüdünde bulundu. İnsan kaynaklı sera gazı emisyonlarının neden olduğu küresel sıcaklık artışını uzun vadede, sanayileşme öncesi döneme kıyasla 2 santigrat derecenin altıyla sınırlamayı hedefleyen Paris İklim Anlaşması, bu konuda 1,5 santigrat dereceyi yakalamanın önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, bu anlaşma ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadeleye “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesi çerçevesinde katkıda bulunmalarını teyit ediyor" ifadeleri yer aldı. BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve dünyanın başlıca ekonomilerinden biri olan ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadele sürecine katılmaması, sorumlu olmayan bir tutum. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, hem kendi iklim değişikliği sorununu çözmesini engelliyor, hem de küresel çapta devam eden mücadeleye zarar veriyor. Edinilen bilgilere göre, 2012-2022 döneminde ABD’nin tüm bölgelerinin yüzde 90’ında en az bir kez büyük doğa felaketleri meydana geldi ve yaklaşık 300 milyondan fazla insan bu afetlerden direkt etkilendi. Doğa afetlerinin ABD’de sıkça yaşanmasının ana nedeni iklim değişikliği. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Simon Stiell basına verdiği demeçte, ABD’nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ülkenin çok sayıda mal varlığını diğer ekonomilere teslim edeceği anlamına geleceğine işaret ederek, aynı zamanda ABD’de sıkça meydana gelen kuraklık, orman yangınları ve rüzgar fırtınaları gibi doğa afetlerinin daha da şiddetleşebileceğini vurguladı. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi uluslararası toplumu da olumsuz etkileyecek. Dünyanın en çok karbon salınımı yapan ülkelerinden biri olan ABD, küresel iklim değişikliği konusunda kaçınılamaz bir sorumluluğa sahip. Salınan karbondioksitin atmosferde kalma süresi birkaç yüzyılı bulabiliyor. Bugüne kadar gerçekleşen karbon salınımı göz önüne alındığında ABD, dünyada en çok sera gazı emisyonu gerçekleştiren ülkeler arasında yer alıyor. Bununla birlikte ABD’nin sera gazı emisyonunun azaltılması konusunda aldığı önlemler de son derece yetersiz. ABD’nin geçen yıl gerçekleştirdiği karbon salınımı bir önceki yıla göre sadece yüzde 0,2 oranında azaldı. Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, ABD’nin iklim değişikliği konusundaki küresel sorumluluklarını yerine getirmesini daha da yavaşlatacak. Diğer yandan, birçok gelişmekte olan ülkenin iklim stratejisi, ABD gibi gelişmiş ülkelerin taahhüt ettiği sermaye desteğine ihtiyaç duyuyor. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi, uluslararası toplumun ABD’nin bu taahhütlerini yerine getirmesine olan kuşkuyu daha da artıracak. CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberinde şöyle denildi: "ABD’nin bu sorumsuz tavrına kıyasla Çin’in yeşil gelişmeyi hızlandırma çabaları ise hiç durmadan devam ediyor. Çin yeşil ve düşük karbonlu dönüşmü kapsamlı şekilde ilerletiyor. Günümüzde Çin, dünyanın en büyük ve kapsamlı yeni enerji endüstri zincirini kurdu. Çin, dünyada kullanılan fotovoltaik ürünlerin yüzde 70’ini, rüzgar elektriği ekipmanlarının ise yüzde 60’ını üretiyor. Çin’in bu çabaları, küresel yeşil gelişme ve iklim değişikliğiyle mücadeleye de önemli katkılar sağlıyor. İklim değişikliği, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu büyük bir sorun. Bu sürece hiç bir ülke uzak duramaz ve kayıtsız kalamaz. ABD, “küçük avlu ve yüksek duvar” stratejisinden vazgeçip, diğer ülkelerle birlikte, iklim değişikliğiyle küresel mücadeleyi hızlandırmalı, küresel yeşil ve düşük karbonlu dönüşüm sürecini ilerletmeli." Hibya Haber Ajansı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.