Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Reflü Şikayetlerini Önleyecek 10 Öneri

Gündem 16.09.2024 - 12:30, Güncelleme: 16.09.2024 - 12:25 203+ kez okundu.
 

Reflü Şikayetlerini Önleyecek 10 Öneri

Reflü toplumda sıklıkla görülen bir rahatsızlık.Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, reflüyü önleyecek önerilerde bulundu.  Göğüste yanma hissi, mideden ağıza doğru yükselen acı-ekşi mide içeriği, ses kısıklığı, boğazda gıcıklanma… Bu ve benzeri şikayetlerle kendini gösteren ve halk arasında reflü olarak tanımlanan ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ (GÖRH) son yıllarda giderek daha sık görülüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. [...]
Reflü toplumda sıklıkla görülen bir rahatsızlık.Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, reflüyü önleyecek önerilerde bulundu.  Göğüste yanma hissi, mideden ağıza doğru yükselen acı-ekşi mide içeriği, ses kısıklığı, boğazda gıcıklanma… Bu ve benzeri şikayetlerle kendini gösteren ve halk arasında reflü olarak tanımlanan ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ (GÖRH) son yıllarda giderek daha sık görülüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, ülkemizde her 5 kişiden birinin reflü hastası olduğunu belirterek, özellikle yemeklerden yaklaşık yarım saat sonra başlayan şikayetlerin gece astım benzeri öksürük ve boğulma krizlerine yol açabildiğini, tedavinin ihmal edilmesi durumunda ise kanserleşme ihtimali olabileceğini vurguluyor. Son yıllarda teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde reflünün tanı ve tedavisinde hızlı ilerlemeler yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Çetin Karaca, GÖRH’nın tedavisinde yeni gelişmeleri anlattı, reflüye karşı önlemleri sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Reflü İnsanların Yüzde 50’sinde En Az Bir Kez Görülüyor Tıp dilindeki adıyla ‘gastroözofagial reflü’ hastalığına; sağlıksız beslenmeden aşırı strese, sigara ve alkolden fazla kiloya dek pek çok etken neden olabiliyor. Karaca, “Reflü mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Normalde yemek borusu ile mide arasında kapak görevi yapan ve mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını engelleyen kapak mevcuttur. Bu kapağın geçici olarak gevşemesine neden olan birçok faktör (sigara, alkol, acılı- baharatlı yiyecekler, kızartmalar, şişmanlık, turunçgiller vb) reflüye neden olur” diyor. Yapılan çalışmalarda, geçmişte sadece yetişkinlerin hastalığı olarak bilinen reflünün son yıllarda yaygınlaştığının ve artık çocuklarda da sık görüldüğünün ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Karaca, günümüzde her 5 kişiden birinde reflü tespit edildiğini söylüyor. Reflünün tipik bulgusunu; göğüs kafesi arkasında yanma hissi ve acı-ekşi mide içeriğinin mideden ağıza doğru gelmesi oluşturuyor. Yemeğin ardından genellikle yaklaşık yarım saat içerisinde şikayetler başlıyor; aşırı dolu mide ile yatan kişilerde mide içeriği gece soluk borusu, yutak ve ağıza kadar geri gelebiliyor. Bu hastalarda gece astım benzeri öksürük ve boğulma krizleri, boğazda yanma ve ses kısıklığı sorunu baş gösterdiğini belirten Prof. Dr. Çetin Karaca “Kalp hastalıklarına bağlı olmayan göğüs ağrısının en sık nedeni gastroözofagial reflüdür. Geniş katılımlı toplum çalışmalarına göre; insanların yüzde 50’si yılda en az bir kez, yüzde 25’i ayda bir kez, yüzde 15’i haftada bir kez ve yüzde 5-10’u da her gün en az bir kez reflü semptomlarını yaşamaktadırlar. Reflü tedavisi hem günlük yaşam kalitesinin artırılması hem de ihmal edildiğinde kanserleşme ihtimali olabildiğinden geciktirilmemelidir” diyor. Reflü hastalığında endoskopik tedavi Son yıllarda teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler sayesinde reflü hastalığının tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Yeterli dozda ilaç kullanmasına rağmen reflü şikayetleri kontrol altına alınamayan, ilaç kullanmak istemeyen, gece reflü semptomları yoğun olan hastalara endoskopik reflü tedavilerinin önerilebildiğini belirten Prof. Dr. Çetin Karaca şöyle konuşuyor: “Endoskopik reflü tedavi yöntemlerinde hastanede yatış ve cilt kesisi gerekmez. Endoskopi ünitesinde uygulanmakta ve hasta aynı gün normal hayatına dönebilmektedir. Endoskopik reflü tedavisi denildiğinde iki yöntem akla gelir; anti reflü mukozal ablasyon/rezeksiyon ve endoskopik fundoplikasyon. Anti reflü mukozal ablasyon ve rezeksiyonda, yemek borusu ile mide bileşimindeki mukoza soyularak veya argon gazı ile yakılarak bu alanın daralması sağlanır. 5 yıllık izlemde yüzde 85 hastada çok etkili olduğu ve reflü semptomlarının kaybolduğu gösterilmiştir.” Endoskopik fundoplikasyonda ise midenin üst kısmı yemek borusunun alt ucunun etrafına sarılarak dikilmektedir. Bu endoskopik tedavi yöntemlerinin; cerrahi müdahaleye alternatif olarak daha az kesiyle yapılmaları, ağrısız olmaları, iyileşme süreçlerinin daha kısa olması ve komplikasyon risklerinin daha düşük olmaları dolayısıyla tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Karaca “Ancak hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna karar vermek için hastanın durumu ve reflü hastalığının şiddeti dikkate alınarak bir gastroenterolog ile görüşülmelidir” diyor. Reflüye karşı 10 etkili önlem! Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca reflü hastalığına karşı alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor; Yatağınızın başını yükseltin ya da başınızın altına çift yastık kullanın Yatmadan üç saat önce yemekten kaçının Yemeklerin miktarı ve yağ içeriği ile kafein ve çikolata tüketimini azaltın Sigara, alkol ve asitli içecekler ile salçalı ve baharatlı gıdalardan kaçının Fazla kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulun Karın içi basıncını artıran korse ve sıkı kemer takmayın Stresden uzak durun, stresi yönetmeyi öğrenin Ağrı kesici ilaçları mümkün olduğunca kullanmayın Düzenli egzersiz yapın ama egzersizi yemeğin hemen ardından değil iki saat sonra yapmaya özen gösterin Yemek esnasında su tüketmek reflüyü kolaylaştıracağından, suyu öğün arasında için (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Reflü toplumda sıklıkla görülen bir rahatsızlık.Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, reflüyü önleyecek önerilerde bulundu.  Göğüste yanma hissi, mideden ağıza doğru yükselen acı-ekşi mide içeriği, ses kısıklığı, boğazda gıcıklanma… Bu ve benzeri şikayetlerle kendini gösteren ve halk arasında reflü olarak tanımlanan ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ (GÖRH) son yıllarda giderek daha sık görülüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. [...]

Reflü toplumda sıklıkla görülen bir rahatsızlık.Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, reflüyü önleyecek önerilerde bulundu.

 Göğüste yanma hissi, mideden ağıza doğru yükselen acı-ekşi mide içeriği, ses kısıklığı, boğazda gıcıklanma… Bu ve benzeri şikayetlerle kendini gösteren ve halk arasında reflü olarak tanımlanan ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ (GÖRH) son yıllarda giderek daha sık görülüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca, ülkemizde her 5 kişiden birinin reflü hastası olduğunu belirterek, özellikle yemeklerden yaklaşık yarım saat sonra başlayan şikayetlerin gece astım benzeri öksürük ve boğulma krizlerine yol açabildiğini, tedavinin ihmal edilmesi durumunda ise kanserleşme ihtimali olabileceğini vurguluyor. Son yıllarda teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde reflünün tanı ve tedavisinde hızlı ilerlemeler yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Çetin Karaca, GÖRH’nın tedavisinde yeni gelişmeleri anlattı, reflüye karşı önlemleri sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Reflü İnsanların Yüzde 50’sinde En Az Bir Kez Görülüyor

Tıp dilindeki adıyla ‘gastroözofagial reflü’ hastalığına; sağlıksız beslenmeden aşırı strese, sigara ve alkolden fazla kiloya dek pek çok etken neden olabiliyor. Karaca, “Reflü mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Normalde yemek borusu ile mide arasında kapak görevi yapan ve mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını engelleyen kapak mevcuttur. Bu kapağın geçici olarak gevşemesine neden olan birçok faktör (sigara, alkol, acılı- baharatlı yiyecekler, kızartmalar, şişmanlık, turunçgiller vb) reflüye neden olur” diyor. Yapılan çalışmalarda, geçmişte sadece yetişkinlerin hastalığı olarak bilinen reflünün son yıllarda yaygınlaştığının ve artık çocuklarda da sık görüldüğünün ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Karaca, günümüzde her 5 kişiden birinde reflü tespit edildiğini söylüyor. Reflünün tipik bulgusunu; göğüs kafesi arkasında yanma hissi ve acı-ekşi mide içeriğinin mideden ağıza doğru gelmesi oluşturuyor. Yemeğin ardından genellikle yaklaşık yarım saat içerisinde şikayetler başlıyor; aşırı dolu mide ile yatan kişilerde mide içeriği gece soluk borusu, yutak ve ağıza kadar geri gelebiliyor. Bu hastalarda gece astım benzeri öksürük ve boğulma krizleri, boğazda yanma ve ses kısıklığı sorunu baş gösterdiğini belirten Prof. Dr. Çetin Karaca “Kalp hastalıklarına bağlı olmayan göğüs ağrısının en sık nedeni gastroözofagial reflüdür. Geniş katılımlı toplum çalışmalarına göre; insanların yüzde 50’si yılda en az bir kez, yüzde 25’i ayda bir kez, yüzde 15’i haftada bir kez ve yüzde 5-10’u da her gün en az bir kez reflü semptomlarını yaşamaktadırlar. Reflü tedavisi hem günlük yaşam kalitesinin artırılması hem de ihmal edildiğinde kanserleşme ihtimali olabildiğinden geciktirilmemelidir” diyor.

Reflü hastalığında endoskopik tedavi

Son yıllarda teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler sayesinde reflü hastalığının tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Yeterli dozda ilaç kullanmasına rağmen reflü şikayetleri kontrol altına alınamayan, ilaç kullanmak istemeyen, gece reflü semptomları yoğun olan hastalara endoskopik reflü tedavilerinin önerilebildiğini belirten Prof. Dr. Çetin Karaca şöyle konuşuyor: “Endoskopik reflü tedavi yöntemlerinde hastanede yatış ve cilt kesisi gerekmez. Endoskopi ünitesinde uygulanmakta ve hasta aynı gün normal hayatına dönebilmektedir. Endoskopik reflü tedavisi denildiğinde iki yöntem akla gelir; anti reflü mukozal ablasyon/rezeksiyon ve endoskopik fundoplikasyon. Anti reflü mukozal ablasyon ve rezeksiyonda, yemek borusu ile mide bileşimindeki mukoza soyularak veya argon gazı ile yakılarak bu alanın daralması sağlanır. 5 yıllık izlemde yüzde 85 hastada çok etkili olduğu ve reflü semptomlarının kaybolduğu gösterilmiştir.” Endoskopik fundoplikasyonda ise midenin üst kısmı yemek borusunun alt ucunun etrafına sarılarak dikilmektedir. Bu endoskopik tedavi yöntemlerinin; cerrahi müdahaleye alternatif olarak daha az kesiyle yapılmaları, ağrısız olmaları, iyileşme süreçlerinin daha kısa olması ve komplikasyon risklerinin daha düşük olmaları dolayısıyla tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Karaca “Ancak hangi tedavi yönteminin uygun olduğuna karar vermek için hastanın durumu ve reflü hastalığının şiddeti dikkate alınarak bir gastroenterolog ile görüşülmelidir” diyor.

Reflüye karşı 10 etkili önlem!

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Çetin Karaca reflü hastalığına karşı alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor;

Yatağınızın başını yükseltin ya da başınızın altına çift yastık kullanın Yatmadan üç saat önce yemekten kaçının Yemeklerin miktarı ve yağ içeriği ile kafein ve çikolata tüketimini azaltın Sigara, alkol ve asitli içecekler ile salçalı ve baharatlı gıdalardan kaçının Fazla kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulun Karın içi basıncını artıran korse ve sıkı kemer takmayın Stresden uzak durun, stresi yönetmeyi öğrenin Ağrı kesici ilaçları mümkün olduğunca kullanmayın Düzenli egzersiz yapın ama egzersizi yemeğin hemen ardından değil iki saat sonra yapmaya özen gösterin Yemek esnasında su tüketmek reflüyü kolaylaştıracağından, suyu öğün arasında için (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.