Dr. Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu enfeksiyonlarına dikkat çekti

Gündem 25.12.2024 - 10:01, Güncelleme: 25.12.2024 - 10:01 58 kez okundu.
 

Dr. Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu enfeksiyonlarına dikkat çekti

Düzce, 25 Aralık (Hibya) - Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu hastalıklarına dikkat çekerek korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu hastalıklarına dikkat çekerek korunma yolları hakkında bilgi verdi. Havaların soğuması ile birlikte solunum hastalıklarının da arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, “Soğuk hava, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirme, soğuk havalarda virüslerin daha fazla yayılma eğiliminde olması, kışın olan düşük nem ile birlikte burun mukozasının kuruması ve kişinin üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüslere karşı daha hassas hale gelmesi, kışın ısınma amaçlı kullanılan fosil yakıtlarla birlikte hava kirliliğini artması da kışın solunum yolu hastalıklarının artma nedenlerindendir.” dedi. Çocuklar ve yaşlıların kışın grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha hassas olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, bu kişilerin özellikle daha dikkatli olmalı ve önlem almaları gerektiğini vurguladı. Çocukların bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediğinden enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, “Özellikle 65 yaş üstü yaşlı bireylerin bağışıklık sistemleri zayıflayabilir, bu da grip ve diğer viral enfeksiyonları daha tehlikeli hale getirebilir. Ayrıca, astım, kronik bronşit, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, diyabet ve akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler, hamileler, kanser tedavisi görenler, HIV/AIDS ve organ nakli hastaları gibi bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler de enfeksiyonlar açısından daha yüksek risk altındadır.” dedi. Solunum yolu virüsleri sürveyans raporunun 48. haftasında en sık yer alan virüslerin influenza, rinovirüs, coronavirüs, SARS-CoV-2 olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, bu virüslerin de sıklıkla akut bronşit, soğuk algınlığı, grip, sinüzit gibi hastalıklara neden olduğu bilgisini paylaştı. Kış aylarında yaygın olan solunum hastalıklarının erken belirtileri hakkında da bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, “Özellikle boğaz ağrısı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı, öksürük, ateş ve titreme, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, bazen nefes darlığı veya hırıltı, tat ve koku kaybı, halsizlik gibi şikayetler hastaların erken belirtileri arasında.” ifadelerini kullandı. 38 derece ve üzeri yüksek ateş, özellikle 3 gün boyunca düşmüyorsa, iltihaplanma veya ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabildiğini söyleyen Öğretim Üyesi “Nefes darlığı, göğüs ağrısı önemli akciğer veya kalp problemlerine işaret edebilir. Koyu renkli balgam, özellikle yeşil veya kanlı balgam, bakteriyel bir enfeksiyonun belirtisi olabilir. Ciddi viral enfeksiyonlar, özellikle yaşlılarda bilinç bulanıklığına yol açabileceğinden, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması önemlidir.” şeklinde konuştu. Kış aylarında solunum hastalıklarından korunmak için tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu açıklamasında, “Aşı olmak, özellikle mevsimsel grip aşısını yaptırmak, hijyen kurallarına uyarak sık sık el yıkamak, kalabalık ortamlarda maske kullanmak, yakın temastan kaçınmak, dengeli beslenmek, yeterli dinlenmek, kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durmak, elleri sık sık yıkamak belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurmak, alınabilecek önlemler arasındadır.” ifadelerine yer verdi. Toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra, yemek yemeden önce ve tuvaleti kullandıktan sonra bol su ve sabunla en az 20 saniye boyunca elleri yıkamanın mikroplara karşı en etkili korunma yollarından biri olduğunu vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, “Özellikle havalandırmanın yetersiz olduğu kapalı ortamlarda ve toplu taşıma araçlarında maske kullanmak, hem kendimizi hem de çevremizdekileri korumak için önemlidir. İyi beslenmek, düzenli uyku almak ve stresle başa çıkmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı direncimizi artırır. Özellikle yaşlılarda ve çocuklarda en ufak bir belirti hissedildiğinde vakit kaybetmeden bir sağlık profesyoneline danışmak, hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.” şeklinde açıklamasını sonlandırdı. Hibya Haber Ajansı
Düzce, 25 Aralık (Hibya) - Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu hastalıklarına dikkat çekerek korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, kış mevsiminde artan solunum yolu hastalıklarına dikkat çekerek korunma yolları hakkında bilgi verdi. Havaların soğuması ile birlikte solunum hastalıklarının da arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, “Soğuk hava, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirme, soğuk havalarda virüslerin daha fazla yayılma eğiliminde olması, kışın olan düşük nem ile birlikte burun mukozasının kuruması ve kişinin üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüslere karşı daha hassas hale gelmesi, kışın ısınma amaçlı kullanılan fosil yakıtlarla birlikte hava kirliliğini artması da kışın solunum yolu hastalıklarının artma nedenlerindendir.” dedi. Çocuklar ve yaşlıların kışın grip ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha hassas olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, bu kişilerin özellikle daha dikkatli olmalı ve önlem almaları gerektiğini vurguladı. Çocukların bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediğinden enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, “Özellikle 65 yaş üstü yaşlı bireylerin bağışıklık sistemleri zayıflayabilir, bu da grip ve diğer viral enfeksiyonları daha tehlikeli hale getirebilir. Ayrıca, astım, kronik bronşit, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, diyabet ve akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler, hamileler, kanser tedavisi görenler, HIV/AIDS ve organ nakli hastaları gibi bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler de enfeksiyonlar açısından daha yüksek risk altındadır.” dedi. Solunum yolu virüsleri sürveyans raporunun 48. haftasında en sık yer alan virüslerin influenza, rinovirüs, coronavirüs, SARS-CoV-2 olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, bu virüslerin de sıklıkla akut bronşit, soğuk algınlığı, grip, sinüzit gibi hastalıklara neden olduğu bilgisini paylaştı. Kış aylarında yaygın olan solunum hastalıklarının erken belirtileri hakkında da bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ataoğlu, “Özellikle boğaz ağrısı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı, öksürük, ateş ve titreme, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, bazen nefes darlığı veya hırıltı, tat ve koku kaybı, halsizlik gibi şikayetler hastaların erken belirtileri arasında.” ifadelerini kullandı. 38 derece ve üzeri yüksek ateş, özellikle 3 gün boyunca düşmüyorsa, iltihaplanma veya ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabildiğini söyleyen Öğretim Üyesi “Nefes darlığı, göğüs ağrısı önemli akciğer veya kalp problemlerine işaret edebilir. Koyu renkli balgam, özellikle yeşil veya kanlı balgam, bakteriyel bir enfeksiyonun belirtisi olabilir. Ciddi viral enfeksiyonlar, özellikle yaşlılarda bilinç bulanıklığına yol açabileceğinden, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması önemlidir.” şeklinde konuştu. Kış aylarında solunum hastalıklarından korunmak için tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu açıklamasında, “Aşı olmak, özellikle mevsimsel grip aşısını yaptırmak, hijyen kurallarına uyarak sık sık el yıkamak, kalabalık ortamlarda maske kullanmak, yakın temastan kaçınmak, dengeli beslenmek, yeterli dinlenmek, kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durmak, elleri sık sık yıkamak belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurmak, alınabilecek önlemler arasındadır.” ifadelerine yer verdi. Toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra, yemek yemeden önce ve tuvaleti kullandıktan sonra bol su ve sabunla en az 20 saniye boyunca elleri yıkamanın mikroplara karşı en etkili korunma yollarından biri olduğunu vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, “Özellikle havalandırmanın yetersiz olduğu kapalı ortamlarda ve toplu taşıma araçlarında maske kullanmak, hem kendimizi hem de çevremizdekileri korumak için önemlidir. İyi beslenmek, düzenli uyku almak ve stresle başa çıkmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı direncimizi artırır. Özellikle yaşlılarda ve çocuklarda en ufak bir belirti hissedildiğinde vakit kaybetmeden bir sağlık profesyoneline danışmak, hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.” şeklinde açıklamasını sonlandırdı. Hibya Haber Ajansı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.