Dışişleri Bakanı Fidan: DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir
Gündem
06.01.2025 - 14:52, Güncelleme:
06.01.2025 - 14:52 73 kez okundu.
Dışişleri Bakanı Fidan: DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir
Ankara, 6 Ocak (Hibya) – Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi ile Ankara’da ortak açıklama yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Safadi ile Ankara’da görüşme gerçekleştirdi. Bakanlar, görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan’ın konuşmasından bazı satır başlar şöyle:
“Suriye’de özellikle kalıcı istikrarın önemini hep beraber vurguladık. Burada yeni idarenin uluslararası, bölgesel çapta desteklenmesi özellikle kuşatıcı bir hükümetin kurulması, bir an önce temel hizmetlerin ve istikrarın sağlanması yolunda atılması gereken adımların ne olacağına ilişkin görüşlerin kendilerini iletilmesi ve Suriye halkıyla ve yeni yönetimle tam bir dayanışma içerisinde bu amaçla olunması konusunda hemfikir kaldık. Bu konudaki görüşlerimizi birbirimizle paylaştık.
Suriye’de ve bölgede etkisini devam ettiren DEAŞ tehlikesine karşı hep beraber neler yapabiliriz, Suriye’deki yeni ortamda eğer DEAŞ istifade etmek isterse hem askeri hem istihbari yetkililerimiz masada. Onlarla harita üzerinde beraber tartıştık. DEAŞ’ın şu anki konjonktürde neler yapabileceğini, nerden bir kalkışmada bulunabileceğini, buna mukabil atacağımız ortak adımların ne olacağı, nasıl olacağı taktik ve stratejik düzeyde bunları çok geniş bir şekilde tartıştık.
DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Dinimizi kullanarak, sınırsız şiddet uygulayarak vahşice insanların öldürülmesi, terör yoluna gidilmesi, toplumların ve devletin bu yolla ifsat edilmesi, istikrarsızlığın, kaosun oluşturulması tabii ki bizim sessiz kalacağımız bir durum değildir. Sadece kendi ülkemizde değil, sınırlarımızın ötesinde de İslam toplumlarının ortak problemi olan bu beladan kurtulmak için büyük bir hassasiyetle mücadele ediyoruz. Çok ülkenin iş birliğini gerektiren bu konuda özellikle Ürdün gibi ortak ve dost, kardeş ülkelerle bir araya gelip, başta istihbarat paylaşımı olmak, ortak operasyon yapmak üzere bütün metotları kullanıyoruz. Bölgemizde DEAŞ’ın tekrar yükselmemesi bizim için çok önemli.”
Safadi’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Arap ülkeleri Suriye’nin desteklenmesi ve istikrarı konusunda hemfikirdir. Arap dışişleri bakanları olarak Akabe’de toplandık. Suriye’deki istikrar başlıca konumuzdu. Suriye halkının kendi vatanını tekrar ayağa kaldırması için nasıl yardımcı olabiliriz diye görüştük. Burada geleceğini nasıl inşa edebileceğini ve bir anayasa kurulması ve Suriyelilerin bütün kesimlerinin hukukunun korunacağı bir anayasa olması. Bildiğiniz gibi Türkiye, bunu Akabe’de destekledi.
Her Suriyeli hukukunun olduğu, bir vatandaş olduğunu hissedecektir ve görecektir. Dolayısıyla bizim Arap tutumumuz budur. Araplar olarak ve bölgesel tutumumuz da bu şekildedir. Türkiye ile ortak tutum içerisindeyiz. Duruşumuz aynıdır ve Akabe’den sonraki toplantıda da bu ele alındı. Çok açık bir diyalog gerçekleşti. Bölgenin istikrarını istemekteyiz.
Biz Ürdün olarak, 1 milyon 300 bin Suriyeliyi misafir ettik. Çok büyük çabalar harcadık.”
Hibya Haber Ajansı
Ankara, 6 Ocak (Hibya) – Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi ile Ankara’da ortak açıklama yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Safadi ile Ankara’da görüşme gerçekleştirdi. Bakanlar, görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan’ın konuşmasından bazı satır başlar şöyle:
“Suriye’de özellikle kalıcı istikrarın önemini hep beraber vurguladık. Burada yeni idarenin uluslararası, bölgesel çapta desteklenmesi özellikle kuşatıcı bir hükümetin kurulması, bir an önce temel hizmetlerin ve istikrarın sağlanması yolunda atılması gereken adımların ne olacağına ilişkin görüşlerin kendilerini iletilmesi ve Suriye halkıyla ve yeni yönetimle tam bir dayanışma içerisinde bu amaçla olunması konusunda hemfikir kaldık. Bu konudaki görüşlerimizi birbirimizle paylaştık.
Suriye’de ve bölgede etkisini devam ettiren DEAŞ tehlikesine karşı hep beraber neler yapabiliriz, Suriye’deki yeni ortamda eğer DEAŞ istifade etmek isterse hem askeri hem istihbari yetkililerimiz masada. Onlarla harita üzerinde beraber tartıştık. DEAŞ’ın şu anki konjonktürde neler yapabileceğini, nerden bir kalkışmada bulunabileceğini, buna mukabil atacağımız ortak adımların ne olacağı, nasıl olacağı taktik ve stratejik düzeyde bunları çok geniş bir şekilde tartıştık.
DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Dinimizi kullanarak, sınırsız şiddet uygulayarak vahşice insanların öldürülmesi, terör yoluna gidilmesi, toplumların ve devletin bu yolla ifsat edilmesi, istikrarsızlığın, kaosun oluşturulması tabii ki bizim sessiz kalacağımız bir durum değildir. Sadece kendi ülkemizde değil, sınırlarımızın ötesinde de İslam toplumlarının ortak problemi olan bu beladan kurtulmak için büyük bir hassasiyetle mücadele ediyoruz. Çok ülkenin iş birliğini gerektiren bu konuda özellikle Ürdün gibi ortak ve dost, kardeş ülkelerle bir araya gelip, başta istihbarat paylaşımı olmak, ortak operasyon yapmak üzere bütün metotları kullanıyoruz. Bölgemizde DEAŞ’ın tekrar yükselmemesi bizim için çok önemli.”
Safadi’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Arap ülkeleri Suriye’nin desteklenmesi ve istikrarı konusunda hemfikirdir. Arap dışişleri bakanları olarak Akabe’de toplandık. Suriye’deki istikrar başlıca konumuzdu. Suriye halkının kendi vatanını tekrar ayağa kaldırması için nasıl yardımcı olabiliriz diye görüştük. Burada geleceğini nasıl inşa edebileceğini ve bir anayasa kurulması ve Suriyelilerin bütün kesimlerinin hukukunun korunacağı bir anayasa olması. Bildiğiniz gibi Türkiye, bunu Akabe’de destekledi.
Her Suriyeli hukukunun olduğu, bir vatandaş olduğunu hissedecektir ve görecektir. Dolayısıyla bizim Arap tutumumuz budur. Araplar olarak ve bölgesel tutumumuz da bu şekildedir. Türkiye ile ortak tutum içerisindeyiz. Duruşumuz aynıdır ve Akabe’den sonraki toplantıda da bu ele alındı. Çok açık bir diyalog gerçekleşti. Bölgenin istikrarını istemekteyiz.
Biz Ürdün olarak, 1 milyon 300 bin Suriyeliyi misafir ettik. Çok büyük çabalar harcadık.”
Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı, Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.