Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
İstanbul Hakimi Semih SOYKAN
Köşe Yazarı
İstanbul Hakimi Semih SOYKAN
 

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

  Edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içerisinde, eşlerden birinin çalışmıyor olması halinde dahi çalışan tarafın hak kazandığı ücret ve alacak da edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekte, söz konusu edinimde çalışmayan tarafın mal rejimine ilişkin artık değer hesabıyla alacak isteme hakkı olabilecektir.   743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yasal mal rejimi olarak düzenlenen mal ayrılığı rejiminin birçok haksızlığa sebep olması yeni bir mal rejiminin gerekliliği yönünde görüş birliğine varacak derecede ortak kanaat oluşturmaktaydı . 4721 Sayılı TMK, kadının ev işleri ile sorumlu tutulmasını benimsemekle bu doğrultuda kadın ev işleri çocuklarının bakımı ile iştigal olurken erkek çalışmış mal varlığı edinmiş ve edinmiş olduğu bu malvarlığını haliyle kendi adına tescil etmiştir. Bunun akabinde mal rejiminin tasfiyesi hali gerçekleştiğinde kadın mağdur edilmiştir . Ayrıca çalışan kadın için de bu durum çok fazla farklılık içermemiştir. Çalışan kadın da çalışması karşılığı elde ettiği geliri evinin ihtiyaçlarına çocuklarına kocasının borçlarına harcarken erkek ise mal mülk edinip adına tescil ettiren taraf olmuştur. Tüm bu sebepler yeni ve adil yasal mal rejimine olan ihtiyacı artırmıştır. Şöyle ki yukarıda da bahsettiğimiz gibi ülkemizde eşlerin mal rejimi sözleşmesi yapması oldukça istisna olduğundan yasa koyucunun kadının olduğu gibi erkeğin de evlilik birliğinden doğan mali ilişkilerini bir düzene bağlaması mal rejimi alanında sözleşme yapmamaları halinde mağdur olmalarının önüne geçecek bir mal rejimi düzenlemesi yapması elzemdi. Yeni medeni kanun 743 sayılı eski medeni kanunda ki sorunları gidermek ve sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla eski kanunda yasal mal rejimi olarak kabul edilen “mal ayrılığı” rejiminden dönülerek halen İsviçre’de yasal mal rejimi olarak kullanılan edinilmiş mallara katılma rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir. Mal rejiminin düzenlenmesi ile alakalı olarak Türk Medeni Kanunu’nun “Evlilik Hukuku” kısmında, dördüncü bölümde düzenlenen, m.202-217 arası mal rejimlerine ait genel hükümlere, devamında düzenlenen maddeler de ise kanun sistematiğine göre “edinilmiş mallara katılma”, “mal ayrılığı”, “paylaşmalı mal ayrılığı” ve “mal ortaklığı” rejimlerine ait düzenlemeleri içermektedir. TMK m.202’ye göre “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi asıldır.  Eşler aralarında düzenleyecekleri bir sözleşme ile kanunda düzenlenen mal rejimlerinden birine tabi olmayı tanzim edebilirler. Edinilmiş mallara katılma rejiminin yasal mal rejimi olmasına karşılık, TMK m.202 gereği yeni bir mal rejimi sözleşmesi ile eşler her zaman önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler. Edinilmiş mallara katılma rejiminin yasal mal rejimi olarak düzenlenmesine müteakip kadının çalışma hayatında ki varlığı da güçlenmeye başlamıştır. Bunun nedenlerinden biri ise ile evlilik süresince edinilecek malların eşit şekilde paylaşılacağını bilen erkek kadını çalışmaya teşvik dahi etmiştir. Yasa koyucunun adil ve hakkaniyete uygun bir biçimde yasal mal rejiminin edinilmiş mal rejimi olarak belirlenmesinin boşanmalara etki edip etmeyeceği hususunda da doktrinde farklı görüşler belirmeye başlamıştır. Bir görüş boşanmaların artmasına diğer görüş ise azalacağına dair savlar öne sürmekte iken özellikle uygulamanın içerisinde olan GENÇCAN ise boşanma davalarına bu hususun etki etmediğini savunmaktadır. Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Eşlerin Malları Edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerin evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu müşterek malların ve eşlerin kişisel malların kapsam alındığı TMK m.218’de belirtilmiştir. Doktrinde ve uygulamada evlilik birliğinde edinilen mallar farklı gruplandırmalar ile tanzim edilmiştir . Bu sınıflandırma uyarınca eşlerden her bir tarafın malvarlığı, iki ana esastan meydana gelmektedir. Bunlara kişisel mallar ve edinilmiş mallar diyebiliriz. Haliyle eşlerden birine bizzat aidiyeti olmayan mallar edinilmiş statüsünde değerlendirilir. Evlilik birliğinde eşler tarafından kişisel mallar veya edinilmiş mal iç içe geçebileceğinden hangi malın kişisel mal, hangi malın edinilmiş mal olarak değerlendirileceğinin ayrıştırılması önem teşkil etmektedir. Ayrıca edinilmiş malları değerlendiren ilkelere uygun olarak kişisel mallar, edinilmiş mal rejiminin tasfiyesinde dikkate alınmaz  3.2.1. Edinilmiş Mallar Edinilmiş malın tanımı ve bunların neleri kapsadığı hususu TMK m.219’da hüküm altına alınmıştır. Bu madde uyarınca edinilmiş mal, bir tarafın mal rejimi dönemi içerisinde ivazlı bir biçimde edindiği malların toplamıdır. Bir tarafın edinilmiş malları ise kanunda açık bir şekilde sıralanmıştır. Bunlar:  - Çalışmasının karşılığı olan edinimler - Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, - Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, - Kişisel malların gelirleri, - Edinilmiş malların yerine geçen değerler. TMK m.219/f.2 ‘ ye göre sayılan bu hususlar tahdidi değildir.  Bunun anlamı ise duruma göre bu sayılanlar haricinde edinilmiş mallarda meydana çıkabilir. Edinilmiş malın rejim süresince emek karşılığı kazanılan mallar olmasının birden fazla istisnası bulunmaktadır.  Bu istisnalar ise şunlardan oluşmaktadır; sosyal güvenlik kurumları tarafından bir kereye mahsus olarak yapılan, emeklilik ikramiyesi veya iş kazası nedeniyle, çalışma gücünün kaybı neticesinde yapılan ödemeler ve kişisel malların gelirleri. Yasa da eşlerden her birinin mal rejiminin sürecinde ivazını vermek karşılığında edindiği maddi varlığın değerlerinin en üstünde tarafların çalışması neticesinde edinmiş olduğu karşılıklar gelmektedir. Çalışmanın neticesinde edinilen mal varlığı, meslek içi ve meslek dışı aktiviteler olmak üzere iki grupta meydana gelebilir. Meslek içi kazanıma evli olan tarafların çalışması nihayetinde ücret karşılığı elde ettiği maaş, bahşiş, fiziki çalışmaya dayalı gündelik, fikir sağlama sonucu telif ücreti örnek gösterilebilir. Meslek dışı kazanca ise yapmış olduğu iş doktorluk olan birinin bazı zamanlarda resim yaparak bunun karşılığında edinmiş olduğu ücret örnek gösterilebilir. Edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içerisinde, eşlerden birinin çalışmıyor olması halinde dahi çalışan tarafın hak kazandığı ücret ve alacak da edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekte, söz konusu edinimde çalışmayan tarafın mal rejimine ilişkin artık değer hesabıyla alacak isteme hakkı olabilecektir Şans oyunları vasıtasıyla edinilen kazançların ise hangi kategoride mülahaza edileceği hususunda ise farklı görüşler öne sürülmektedir. Piyango bileti hususunda ise; piyango biletinin bedelinin nasıl ödendiği önem arz etmekte olup bu ücret edinilmiş mallardan biri ile karşılanmışsa, elde edilen ödül edinilmiş mal kategorisinde değerlendirilecektir. Doktrinlerdeki hâkim olan kanıya göre piyango biletine vuran ikramiye, kişinin emek ve çalışması kapsamında olmadığında şahsın talihi sebebiyle kişisel mal olarak düşünülmelidir. Fakat Yargıtay içtihatlarında somut olayın koşulları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği ifade etmiştir. Zira karşılığını temin etme ile kazanma koşulu; kişisel mal olarak değerlendirilen malların kişisel mal (TMK m.220/b.4), edinilmiş mal olarak değerlendirilen malların edinilmiş mal (TMK m.219/f.2,b.5) şartları dikkate alınarak neticelendirilmelidir. Mal rejimi sürecinde olsa bile karşılığı kişisel mal ile ödenen mal varlığı; kişisel mal olarak değerlendirilecektir. TMK m.220’de düzenlenen kişisel mallardan olmaması koşulu ile bedel ödenerek edinilen mal değeri edinilmiş mal olarak değerlendirilir. Eşin emeği ve çalışması akabinde buna karşılık yapılan ödemelerden biri de sosyal güvenlik ya da sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya çalışana yardımcı olmak amacı güderek kurulmuş sandık ve benzerlerinin gerçekleştirmiş olduğu ödemelerdir. Buna göre sosyal güvenlik kuruluşları tarafından (Emekli Sandığı, BAĞ-KUR, SSK, Sosyal Güvenlik Kurumu adı altında birleştirilmiştir) taraflara ödenen aylıklar, şirketlerin bünyesinde çalışan kişilere yardım amacıyla tasarlamış olduğu sandık çalışanına yardım için kurmuş olduğu sandık ve benzer biçimde gerçekleştirilen ödemeler eşin emek karşılığı çalışması nihayetinde ödendiğinden bu kapsamdaki kazanımlar da edinilmiş mallar olarak düzenlenmişir. Kamu kurum ve kuruluşları tarafınca gerçekleştirilen sosyal güvenlik ve yardım ödemelerinin en meşhur olanı güvenlik ödemesidir. Bu ödemelerin ise hangi kapsamda değerlendirileceği hususunda ödendiği zaman önem arz etmektedir. Mal rejiminin devam ettiği esnada hak kazanılması halinde edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir. GENÇCAN’ a göre evlenmeyi takip eden günün ertesinde dahi emekli olan tarafın primlerinin tamamı kişisel mal ile ödenmesine rağmen o ödeme bütünüyle edinilmiş mal olarak değerlendirilir. Lakin özel hayat sigortasında sigorta ödemelerinin primleri kişisel mal ile karşılanması halinde bunların kişisel mal olarak değerlendirileceği, edinilmiş mal ile ödenmiş ise yapılacak ödemelerin edinilmiş mal olarak değerlendirileceği ifade edilmiştir. Sosyal güvenlik ödemesi geliri biçiminde yapıldığı hallerdi yalnızca mal rejiminin devam ettiği esnada gerçekleştirilen dönemdeki ödemeler edinilmiş mal olmakla toplu ödemenin mal rejiminin sona ermesinden sonraki dönemi kapsayan miktarı, edinilmiş mal kapsamında sayılmayacaktır. TMK m.228/f.2’ye göre toplu ödemenin edinilmiş mal ve kişisel mal kısımları bu şekilde belirlenecektir. TBK m.54 ile benzer olarak TMK m.219/f.2, b.3 ‘e göre çalışma gücü kaybı sebebiyle ödenen tazminatlar, gelirden yoksun kalma ve ekonomik açıdan ilerleme şansının kaybı sebebiyle yatırılan tazminatlardır Örnek verilecek olursa şahsın haksız yere hukuki yaptırıma uğraması, şoför olan eşin, şoförlük yaptığı aracının çalınmasından dolayı çalışamama gösterilebilir. Çalışma gücünün kaybı, mal rejiminin yürürlük tarihinden sonra meydana gelen bir fiille oluşmuş ancak etkilerini mal rejimi süresince de sürdürüyorsa çalışma gücünün kaybına dayalı tazminata taksitler biçiminde ya da sermaye olarak karar verilebilir. Tazminatın irat şeklinde ödenmesi yönünde karar verilmesi halinde mal rejimin tabi olunan süreçte yapılan ödemeler edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekle beraber tazminatın sermaye şeklinde ödenmesi halinde bu tazminatın mal rejimine tabi olunan kısımda meydana gelen çalışma gücü kaybına ait bedele TMK m.228/f.2’deki düzenlemeler kıyas edilerek karar verilecektir. Kişisel malların gelirleri, edinilmiş mal olarak düzenlenmiştir. TMK m.219/f.2, b.4 ‘te ifade edilen bu durum aslen eşya hukukunda anlatılan “Bir şeyin maliki onun ürünlerinin de maliki olur.” Kaidesine istisna teşkil etmektedir. Bu durum, taraflardan birinin kişisel mal gelirinin kazanılmasında katkı sunacağı vakit öteki tarafın da edinilmiş mala katkısının olacağı düşünülerek düzenlenmiştir. Eşler aralarında yapacakları bir sözleşme ile kişisel mallarının gelirlerinin edinilmiş mal kapsamında sayılacağını düzenleyebilecektir. Ancak bunun tersinin de olacağını düşünmemek gerekir. Şöyle ki eşler aralarında yapacakları mal rejimi sözleşmesi ile edinilmiş malın gelirlerinin kişisel mal olarak değerlendirileceğini düzenleyemezler. Bu hususta TMK m.221/f.2 gereği karar verebilirler. Örnek verecek olursak kişisel mal olduğu açık olan bir malın kiralanması sonucu elde edilen kira bedeli verilebilir. Kişisel malların gelirleri, doğal ürün ya da hukuki ürünler olabilir. Hukuki ürünlere örnek, kişisel paranın faiz geliri; doğal ürünlere örnek, toprak ve hayvanın değerlendirilmesi neticesinde kazanılan ürünler verilebilir. Kişisel malların getirilerinin hesaplanmasında esas teşkil eden miktar net miktardır. Hesap yapılırken kişisel malın temini amacıyla gerçekleştirilen giderler, yapılan ödemeler, aşınma payı ve enflasyonun sebep olduğu para kayıpları indirilir. Gelir, kişisel malvarlığından doğrudan kazanılacağı gibi gelirin elde edilmesine mani olunduğu hallerde bu durumdan mesul olan şahıslardan hak kazanılması biçiminde de oluşabilir. Örnek verecek olursak para borcunun zamanında ödenmemesi durumunda oluşacak temerrüt faizi de kişisel malın geliri olarak değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda ödemedeki temerrüt dolayısıyla mahrum kalınan karın telafisi temerrüt faizi ile tanzim edilmektedir. Edinilmiş malların ikamesi olacak değerler de edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir. Bu durumu örnekle açıklamak gerekirse edinilmiş mal kapsamında olan bir otomobilin satılıp yerine bir arsa alınması halinde alınacak olan bu arsa da edinilmiş maldır. (TMK m.219/ f.2,b.5) Kredi çekilmek yoluyla edinilen bir mal, malın karşılığında yapılacak ödemelerin karşılanacağı mal grubu belirsiz olursa mal farazi olarak TMK m.230/f.2 hükmünce edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir. Şöyle ki; bir malın edinilmiş mal olarak kabul görmesi için TMK m.219 maddesinde ifade edildiği üzere mal rejimi süresince bedelinin ödenmesi şartıyla malın edinmiş olması gerekmektedir. Kısaca malın edinilmesini sağlayan hukuki vakıa ya da eylemin evlilik akdi öncesinde ya da evliliğin sonlanmasını müteakip gerçekleşmesi halinde bu mallar edinilmiş mal olarak değerlendirilmeyecektir. Her ne kadar bir malın teslimi evlilik sonrasında gerçekleşmiş olsa dahi satış işlemi evlilik öncesinde gerçekleşmiş ise ya da evlilik öncesinde siparişi verilmiş olan bir malın teslimi evlilik sonrasına denk gelse dahi bu mal, edinilmiş mal olarak kabul görmez. Tarafların, evlilik birliği süresince ayrı yaşama kararı almaları bu kararın mahkeme ilamına dayanmadığı sürece evlilik birliği sürecinde edindikleri mallar edinilmiş maldan sayılacaktır. Bu durumda, olağanüstü mal ayrılığı rejimini düzenleyen TMK m.206 uygulanamaz. Fakat bu durumda birlikteliğe ara verilmesi durumunda TMK m.197 ve TMK m.199 düzenlemelerinin şartları oluşması halinde önlemler alınması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması mümkün olabilecektir. Kişisel Mallar Katılma alacağının nihayete ermesinde TMK m.231 ve m.236 maddelerinde edinilmiş mallar göz önünde bulundurulmakta lakin kişisel mallar bu hesabın yapılmasında dikkate alınmazlar. Bundan dolayı tarafların kişisel mallarının belirlenmesi, mal rejimi tasfiyesi haricinde kalacak malların tespit edilmesi noktasında önem arz etmektedir. Taraflardan birinin gereksinimleri amacıyla gelir getirmemekte olan diğer eşin ve aile fertlerinin kullanımında olmayan eşyalar kişisel maldır.  Kişisel malların kabulü ya kanun ile ya da mal rejimi sözleşmesi ile yapılır. Kanun tarafından kabulü yapılan kişisel mallar, TMK m.220 hükmünce düzenlenmiştir. Kanuna göre;  - Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,  - Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, - Manevi tazminat alacakları, - Kişisel malların yerine geçen değerler, kişisel maldır. Eşlerin giyim eşyaları, bant, kaset, cd, VCD, fotoğraf makinası, kamerası kişisel kullanıma tahsis edilmiş eşyaya; evlenmeden önce adına kayıtlı olan araba, Mal rejiminin başlangıç aşamasında taraflardan birinin aidiyetinde olan eşyaya; spor totodan, kazanılmış ödüller, bir eşin daha sonrasında ivazsız kazanma vasıtasıyla (örneğin miras) aidiyetine geçirdiği malvarlığı değerine; TBK m.56, 58 ve FSEK m.70/f.1, haksız rekabetle ilgili TTK 56. Maddesine dayanan talepler manevi tazminat alacağına; babasından bağışla elde ettiği bedelin kullanılması yoluyla ev alınması kişisel mallara ikame değere örnek gösterilebilir47. TMK 219/f.2 maddesinde hangi malların edinilmiş mal statüsünde kalacağı hükmünün aksine TMK 220. Maddesindeki düzenlemeler tahdididir. Bu hükümlerden de anlaşılmaktadır ki; kişisel mal statüsünde düzenlenmeyen her mal edinilmiş mal olabilir. Yasa da düzenleme alanı bulmamış lakin edinilmiş mal olduğu kabul gören mallara; bedensel zararlara ilişkin ödemeler (TBK m. 54/b.1,2 ve 4) birliğin giderlerine katılma ile ilgili ödemeler (TMK m.186, m.196, m.197), örnekleri verilebilir. Sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya çalışanına yardım saiki ile kurulmuş olan sandık ve benzerlerinin gerçekleştirdiği ödemeler mal rejimi sonrasında temin edilmişse kişisel mal kapsamında kalmaktadır. Zira rejimin sonlanmasına müteakip hak edilmemiş olan bir malvarlığının edinilmiş malın hesaplanmasında dikkate alınması mümkün olmayacaktır. TMK 228/f.2 maddesi uyarınca sosyal güvenlik ve yardım kurumları ya da çalışma gücü kaybı sebebi ile gerçekleştirilen toplu tazminatların hak sahibi olan eşin yaşam süresini karşılayacak olan tutarlar kişisel mal olarak değerlendirilecektir. Burada çalışma gücü kaybı nedeniyle yatırılan tazminatlar TMK m.219 gereğince edinilmiş mal olarak düzenlenmiş olsa da tazminatın yarısının öteki eşe verilmesi diğer taraf için maddi zorluk doğurabileceğinden, bu husus hakkaniyete de ziyadesi ile aykırılık teşkil edeceğinden tazminat hesaplamasında daha farklı bir usul benimsenmekle birlikte katılma payı tazminatın yarısı olamaz. Bu hesaplamalar için PMF Tablosu kullanılır. Kişisel mallar kanun koyucu tarafından ile sayılmış ise de; bu düzenleme sınırlı olmayıp mal rejimi sözleşmesi ile taraflar kişisel malları arttırılabilir54. TMK 221. Madde gereğince “Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, aralarında düzenleyecekleri mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da hüküm altına alabilirler.” düzenleme lafzi yorum ile yorumlandığı vakit hekimin ya da öğretmenin mesleki çalışması karşılığında kazandığı tüm gelirlerin eşlerin aralarında anlaşması ile kişisel mal sayılabileceği anlaşılabilir, fakat yasa koyucunun istediği netice bu değildir. Burada mal rejimi sözleşmesi ile bir meslek faaliyeti ya da işletme faaliyeti için sunulmuş edinilmiş malvarlıkları kişisel mal olarak kabul edilecektir . Eşlerin bizatihi mülkiyetindeki malları, kişisel mal olmasından dolayı bunların istenebilmesi için mal rejimi tasfiyesine haliyle TMK m.225’te düzenlenen mal rejiminin sona erme sebeplerine gerek olmamakla malik eş, daima eşinden bu mallarını isteyebilecektir. Bu davalar ise aile mahkemelerinde görülür. TMK 218. Maddesinde edinilmiş mallara katılma rejimi ifade edilirken, edinilmiş malların taraflardan her birinin kişisel malları ile edinilmiş mallarından oluştuğu hükmüne yer verilmiş ise de TMK m.222/ f.2’de kimin olduğu taraflarca ispat edilemeyen mallar eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir, hükmü uyarınca başka bir grup malı daha düzenlemiştir. Fakat burada incelenmesi gerekli nokta şudur ki; paylı mülkiyet düzenlemesini içeren TMK m.688 hükmüne göre pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir. Fakat TMK m.223/f.2’de yer verilen paylı mülkiyet düzenlemesine göre taraflardan her biri diğerinin rızası ve katılımı olmaksızın paylı mülkiyet konusu mal üzerindeki payda tasarrufta bulunamaz. Paylı mülkiyet konusu malda, farklı kişilerin payları olsa dahi taraflardan biri diğerinin rızası ve katılımı olmaksızın paylı mülkiyet konusu mal üzerindeki payda tasarrufta bulunamaz.     İstanbul Hakimi Semih SOYKAN
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2024 - Cumartesi

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

 

Edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içerisinde, eşlerden birinin çalışmıyor olması halinde dahi çalışan tarafın hak kazandığı ücret ve alacak da edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekte, söz konusu edinimde çalışmayan tarafın mal rejimine ilişkin artık değer hesabıyla alacak isteme hakkı olabilecektir.

 

743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yasal mal rejimi olarak düzenlenen mal ayrılığı rejiminin birçok haksızlığa sebep olması yeni bir mal rejiminin gerekliliği yönünde görüş birliğine varacak derecede ortak kanaat oluşturmaktaydı .

4721 Sayılı TMK, kadının ev işleri ile sorumlu tutulmasını benimsemekle bu doğrultuda kadın ev işleri çocuklarının bakımı ile iştigal olurken erkek çalışmış mal varlığı edinmiş ve edinmiş olduğu bu malvarlığını haliyle kendi adına tescil etmiştir.

Bunun akabinde mal rejiminin tasfiyesi hali gerçekleştiğinde kadın mağdur edilmiştir .

Ayrıca çalışan kadın için de bu durum çok fazla farklılık içermemiştir.

Çalışan kadın da çalışması karşılığı elde ettiği geliri evinin ihtiyaçlarına çocuklarına kocasının borçlarına harcarken erkek ise mal mülk edinip adına tescil ettiren taraf olmuştur.

Tüm bu sebepler yeni ve adil yasal mal rejimine olan ihtiyacı artırmıştır. Şöyle ki yukarıda da bahsettiğimiz gibi ülkemizde eşlerin mal rejimi sözleşmesi yapması oldukça istisna olduğundan yasa koyucunun kadının olduğu gibi erkeğin de evlilik birliğinden doğan mali ilişkilerini bir düzene bağlaması mal rejimi alanında sözleşme yapmamaları halinde mağdur olmalarının önüne geçecek bir mal rejimi düzenlemesi yapması elzemdi.

Yeni medeni kanun 743 sayılı eski medeni kanunda ki sorunları gidermek ve sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla eski kanunda yasal mal rejimi olarak kabul edilen “mal ayrılığı” rejiminden dönülerek halen İsviçre’de yasal mal rejimi olarak kullanılan edinilmiş mallara katılma rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir.

Mal rejiminin düzenlenmesi ile alakalı olarak Türk Medeni Kanunu’nun “Evlilik Hukuku” kısmında, dördüncü bölümde düzenlenen, m.202-217 arası mal rejimlerine ait genel hükümlere, devamında düzenlenen maddeler de ise kanun sistematiğine göre “edinilmiş mallara katılma”, “mal ayrılığı”, “paylaşmalı mal ayrılığı” ve “mal ortaklığı” rejimlerine ait düzenlemeleri içermektedir. TMK m.202’ye göre “Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi asıldır.

 Eşler aralarında düzenleyecekleri bir sözleşme ile kanunda düzenlenen mal rejimlerinden birine tabi olmayı tanzim edebilirler.

Edinilmiş mallara katılma rejiminin yasal mal rejimi olmasına karşılık, TMK m.202 gereği yeni bir mal rejimi sözleşmesi ile eşler her zaman önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler.

Edinilmiş mallara katılma rejiminin yasal mal rejimi olarak düzenlenmesine müteakip kadının çalışma hayatında ki varlığı da güçlenmeye başlamıştır.

Bunun nedenlerinden biri ise ile evlilik süresince edinilecek malların eşit şekilde paylaşılacağını bilen erkek kadını çalışmaya teşvik dahi etmiştir.

Yasa koyucunun adil ve hakkaniyete uygun bir biçimde yasal mal rejiminin edinilmiş mal rejimi olarak belirlenmesinin boşanmalara etki edip etmeyeceği hususunda da doktrinde farklı görüşler belirmeye başlamıştır.

Bir görüş boşanmaların artmasına diğer görüş ise azalacağına dair savlar öne sürmekte iken özellikle uygulamanın içerisinde olan GENÇCAN ise boşanma davalarına bu hususun etki etmediğini savunmaktadır.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Eşlerin Malları Edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerin evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu müşterek malların ve eşlerin kişisel malların kapsam alındığı TMK m.218’de belirtilmiştir.

Doktrinde ve uygulamada evlilik birliğinde edinilen mallar farklı gruplandırmalar ile tanzim edilmiştir .

Bu sınıflandırma uyarınca eşlerden her bir tarafın malvarlığı, iki ana esastan meydana gelmektedir. Bunlara kişisel mallar ve edinilmiş mallar diyebiliriz. Haliyle eşlerden birine bizzat aidiyeti olmayan mallar edinilmiş statüsünde değerlendirilir.

Evlilik birliğinde eşler tarafından kişisel mallar veya edinilmiş mal iç içe geçebileceğinden hangi malın kişisel mal, hangi malın edinilmiş mal olarak değerlendirileceğinin ayrıştırılması önem teşkil etmektedir.

Ayrıca edinilmiş malları değerlendiren ilkelere uygun olarak kişisel mallar, edinilmiş mal rejiminin tasfiyesinde dikkate alınmaz  3.2.1. Edinilmiş Mallar Edinilmiş malın tanımı ve bunların neleri kapsadığı hususu TMK m.219’da hüküm altına alınmıştır. Bu madde uyarınca edinilmiş mal, bir tarafın mal rejimi dönemi içerisinde ivazlı bir biçimde edindiği malların toplamıdır.

Bir tarafın edinilmiş malları ise kanunda açık bir şekilde sıralanmıştır. Bunlar:

 - Çalışmasının karşılığı olan edinimler

- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

- Kişisel malların gelirleri,

- Edinilmiş malların yerine geçen değerler. TMK m.219/f.2 ‘ ye göre sayılan bu hususlar tahdidi değildir.

 Bunun anlamı ise duruma göre bu sayılanlar haricinde edinilmiş mallarda meydana çıkabilir. Edinilmiş malın rejim süresince emek karşılığı kazanılan mallar olmasının birden fazla istisnası bulunmaktadır.

 Bu istisnalar ise şunlardan oluşmaktadır; sosyal güvenlik kurumları tarafından bir kereye mahsus olarak yapılan, emeklilik ikramiyesi veya iş kazası nedeniyle, çalışma gücünün kaybı neticesinde yapılan ödemeler ve kişisel malların gelirleri. Yasa da eşlerden her birinin mal rejiminin sürecinde ivazını vermek karşılığında edindiği maddi varlığın değerlerinin en üstünde tarafların çalışması neticesinde edinmiş olduğu karşılıklar gelmektedir.

Çalışmanın neticesinde edinilen mal varlığı, meslek içi ve meslek dışı aktiviteler olmak üzere iki grupta meydana gelebilir.

Meslek içi kazanıma evli olan tarafların çalışması nihayetinde ücret karşılığı elde ettiği maaş, bahşiş, fiziki çalışmaya dayalı gündelik, fikir sağlama sonucu telif ücreti örnek gösterilebilir.

Meslek dışı kazanca ise yapmış olduğu iş doktorluk olan birinin bazı zamanlarda resim yaparak bunun karşılığında edinmiş olduğu ücret örnek gösterilebilir.

Edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içerisinde, eşlerden birinin çalışmıyor olması halinde dahi çalışan tarafın hak kazandığı ücret ve alacak da edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekte, söz konusu edinimde çalışmayan tarafın mal rejimine ilişkin artık değer hesabıyla alacak isteme hakkı olabilecektir

Şans oyunları vasıtasıyla edinilen kazançların ise hangi kategoride mülahaza edileceği hususunda ise farklı görüşler öne sürülmektedir.

Piyango bileti hususunda ise; piyango biletinin bedelinin nasıl ödendiği önem arz etmekte olup bu ücret edinilmiş mallardan biri ile karşılanmışsa, elde edilen ödül edinilmiş mal kategorisinde değerlendirilecektir.

Doktrinlerdeki hâkim olan kanıya göre piyango biletine vuran ikramiye, kişinin emek ve çalışması kapsamında olmadığında şahsın talihi sebebiyle kişisel mal olarak düşünülmelidir.

Fakat Yargıtay içtihatlarında somut olayın koşulları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği ifade etmiştir.

Zira karşılığını temin etme ile kazanma koşulu; kişisel mal olarak değerlendirilen malların kişisel mal (TMK m.220/b.4), edinilmiş mal olarak değerlendirilen malların edinilmiş mal (TMK m.219/f.2,b.5) şartları dikkate alınarak neticelendirilmelidir.

Mal rejimi sürecinde olsa bile karşılığı kişisel mal ile ödenen mal varlığı; kişisel mal olarak değerlendirilecektir. TMK m.220’de düzenlenen kişisel mallardan olmaması koşulu ile bedel ödenerek edinilen mal değeri edinilmiş mal olarak değerlendirilir.

Eşin emeği ve çalışması akabinde buna karşılık yapılan ödemelerden biri de sosyal güvenlik ya da sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya çalışana yardımcı olmak amacı güderek kurulmuş sandık ve benzerlerinin gerçekleştirmiş olduğu ödemelerdir.

Buna göre sosyal güvenlik kuruluşları tarafından (Emekli Sandığı, BAĞ-KUR, SSK, Sosyal Güvenlik Kurumu adı altında birleştirilmiştir) taraflara ödenen aylıklar, şirketlerin bünyesinde çalışan kişilere yardım amacıyla tasarlamış olduğu sandık çalışanına yardım için kurmuş olduğu sandık ve benzer biçimde gerçekleştirilen ödemeler eşin emek karşılığı çalışması nihayetinde ödendiğinden bu kapsamdaki kazanımlar da edinilmiş mallar olarak düzenlenmişir.

Kamu kurum ve kuruluşları tarafınca gerçekleştirilen sosyal güvenlik ve yardım ödemelerinin en meşhur olanı güvenlik ödemesidir.

Bu ödemelerin ise hangi kapsamda değerlendirileceği hususunda ödendiği zaman önem arz etmektedir. Mal rejiminin devam ettiği esnada hak kazanılması halinde edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir.

GENÇCAN’ a göre evlenmeyi takip eden günün ertesinde dahi emekli olan tarafın primlerinin tamamı kişisel mal ile ödenmesine rağmen o ödeme bütünüyle edinilmiş mal olarak değerlendirilir.

Lakin özel hayat sigortasında sigorta ödemelerinin primleri kişisel mal ile karşılanması halinde bunların kişisel mal olarak değerlendirileceği, edinilmiş mal ile ödenmiş ise yapılacak ödemelerin edinilmiş mal olarak değerlendirileceği ifade edilmiştir.

Sosyal güvenlik ödemesi geliri biçiminde yapıldığı hallerdi yalnızca mal rejiminin devam ettiği esnada gerçekleştirilen dönemdeki ödemeler edinilmiş mal olmakla toplu ödemenin mal rejiminin sona ermesinden sonraki dönemi kapsayan miktarı, edinilmiş mal kapsamında sayılmayacaktır.

TMK m.228/f.2’ye göre toplu ödemenin edinilmiş mal ve kişisel mal kısımları bu şekilde belirlenecektir.

TBK m.54 ile benzer olarak TMK m.219/f.2, b.3 ‘e göre çalışma gücü kaybı sebebiyle ödenen tazminatlar, gelirden yoksun kalma ve ekonomik açıdan ilerleme şansının kaybı sebebiyle yatırılan tazminatlardır

Örnek verilecek olursa şahsın haksız yere hukuki yaptırıma uğraması, şoför olan eşin, şoförlük yaptığı aracının çalınmasından dolayı çalışamama gösterilebilir.

Çalışma gücünün kaybı, mal rejiminin yürürlük tarihinden sonra meydana gelen bir fiille oluşmuş ancak etkilerini mal rejimi süresince de sürdürüyorsa çalışma gücünün kaybına dayalı tazminata taksitler biçiminde ya da sermaye olarak karar verilebilir.

Tazminatın irat şeklinde ödenmesi yönünde karar verilmesi halinde mal rejimin tabi olunan süreçte yapılan ödemeler edinilmiş mal kapsamında değerlendirilmekle beraber tazminatın sermaye şeklinde ödenmesi halinde bu tazminatın mal rejimine tabi olunan kısımda meydana gelen çalışma gücü kaybına ait bedele TMK m.228/f.2’deki düzenlemeler kıyas edilerek karar verilecektir.

Kişisel malların gelirleri, edinilmiş mal olarak düzenlenmiştir. TMK m.219/f.2, b.4 ‘te ifade edilen bu durum aslen eşya hukukunda anlatılan “Bir şeyin maliki onun ürünlerinin de maliki olur.” Kaidesine istisna teşkil etmektedir. Bu durum, taraflardan birinin kişisel mal gelirinin kazanılmasında katkı sunacağı vakit öteki tarafın da edinilmiş mala katkısının olacağı düşünülerek düzenlenmiştir.

Eşler aralarında yapacakları bir sözleşme ile kişisel mallarının gelirlerinin edinilmiş mal kapsamında sayılacağını düzenleyebilecektir.

Ancak bunun tersinin de olacağını düşünmemek gerekir. Şöyle ki eşler aralarında yapacakları mal rejimi sözleşmesi ile edinilmiş malın gelirlerinin kişisel mal olarak değerlendirileceğini düzenleyemezler.

Bu hususta TMK m.221/f.2 gereği karar verebilirler.

Örnek verecek olursak kişisel mal olduğu açık olan bir malın kiralanması sonucu elde edilen kira bedeli verilebilir. Kişisel malların gelirleri, doğal ürün ya da hukuki ürünler olabilir. Hukuki ürünlere örnek, kişisel paranın faiz geliri; doğal ürünlere örnek, toprak ve hayvanın değerlendirilmesi neticesinde kazanılan ürünler verilebilir.

Kişisel malların getirilerinin hesaplanmasında esas teşkil eden miktar net miktardır.

Hesap yapılırken kişisel malın temini amacıyla gerçekleştirilen giderler, yapılan ödemeler, aşınma payı ve enflasyonun sebep olduğu para kayıpları indirilir.

Gelir, kişisel malvarlığından doğrudan kazanılacağı gibi gelirin elde edilmesine mani olunduğu hallerde bu durumdan mesul olan şahıslardan hak kazanılması biçiminde de oluşabilir.

Örnek verecek olursak para borcunun zamanında ödenmemesi durumunda oluşacak temerrüt faizi de kişisel malın geliri olarak değerlendirilmelidir.

Bu doğrultuda ödemedeki temerrüt dolayısıyla mahrum kalınan karın telafisi temerrüt faizi ile tanzim edilmektedir.

Edinilmiş malların ikamesi olacak değerler de edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir.

Bu durumu örnekle açıklamak gerekirse edinilmiş mal kapsamında olan bir otomobilin satılıp yerine bir arsa alınması halinde alınacak olan bu arsa da edinilmiş maldır. (TMK m.219/ f.2,b.5) Kredi çekilmek yoluyla edinilen bir mal, malın karşılığında yapılacak ödemelerin karşılanacağı mal grubu belirsiz olursa mal farazi olarak TMK m.230/f.2 hükmünce edinilmiş mal olarak değerlendirilecektir.

Şöyle ki; bir malın edinilmiş mal olarak kabul görmesi için TMK m.219 maddesinde ifade edildiği üzere mal rejimi süresince bedelinin ödenmesi şartıyla malın edinmiş olması gerekmektedir.

Kısaca malın edinilmesini sağlayan hukuki vakıa ya da eylemin evlilik akdi öncesinde ya da evliliğin sonlanmasını müteakip gerçekleşmesi halinde bu mallar edinilmiş mal olarak değerlendirilmeyecektir.

Her ne kadar bir malın teslimi evlilik sonrasında gerçekleşmiş olsa dahi satış işlemi evlilik öncesinde gerçekleşmiş ise ya da evlilik öncesinde siparişi verilmiş olan bir malın teslimi evlilik sonrasına denk gelse dahi bu mal, edinilmiş mal olarak kabul görmez.

Tarafların, evlilik birliği süresince ayrı yaşama kararı almaları bu kararın mahkeme ilamına dayanmadığı sürece evlilik birliği sürecinde edindikleri mallar edinilmiş maldan sayılacaktır.

Bu durumda, olağanüstü mal ayrılığı rejimini düzenleyen TMK m.206 uygulanamaz.

Fakat bu durumda birlikteliğe ara verilmesi durumunda TMK m.197 ve TMK m.199 düzenlemelerinin şartları oluşması halinde önlemler alınması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması mümkün olabilecektir. Kişisel Mallar Katılma alacağının nihayete ermesinde TMK m.231 ve m.236 maddelerinde edinilmiş mallar göz önünde bulundurulmakta lakin kişisel mallar bu hesabın yapılmasında dikkate alınmazlar.

Bundan dolayı tarafların kişisel mallarının belirlenmesi, mal rejimi tasfiyesi haricinde kalacak malların tespit edilmesi noktasında önem arz etmektedir.

Taraflardan birinin gereksinimleri amacıyla gelir getirmemekte olan diğer eşin ve aile fertlerinin kullanımında olmayan eşyalar kişisel maldır.

 Kişisel malların kabulü ya kanun ile ya da mal rejimi sözleşmesi ile yapılır.

Kanun tarafından kabulü yapılan kişisel mallar, TMK m.220 hükmünce düzenlenmiştir.

Kanuna göre;

 - Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

 - Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

- Manevi tazminat alacakları,

- Kişisel malların yerine geçen değerler, kişisel maldır. Eşlerin giyim eşyaları, bant, kaset, cd, VCD, fotoğraf makinası, kamerası kişisel kullanıma tahsis edilmiş eşyaya; evlenmeden önce adına kayıtlı olan araba, Mal rejiminin başlangıç aşamasında taraflardan birinin aidiyetinde olan eşyaya; spor totodan, kazanılmış ödüller, bir eşin daha sonrasında ivazsız kazanma vasıtasıyla (örneğin miras) aidiyetine geçirdiği malvarlığı değerine; TBK m.56, 58 ve FSEK m.70/f.1, haksız rekabetle ilgili TTK 56. Maddesine dayanan talepler manevi tazminat alacağına; babasından bağışla elde ettiği bedelin kullanılması yoluyla ev alınması kişisel mallara ikame değere örnek gösterilebilir47. TMK 219/f.2 maddesinde hangi malların edinilmiş mal statüsünde kalacağı hükmünün aksine TMK 220. Maddesindeki düzenlemeler tahdididir. Bu hükümlerden de anlaşılmaktadır ki; kişisel mal statüsünde düzenlenmeyen her mal edinilmiş mal olabilir.

Yasa da düzenleme alanı bulmamış lakin edinilmiş mal olduğu kabul gören mallara; bedensel zararlara ilişkin ödemeler (TBK m. 54/b.1,2 ve 4) birliğin giderlerine katılma ile ilgili ödemeler (TMK m.186, m.196, m.197), örnekleri verilebilir. Sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya çalışanına yardım saiki ile kurulmuş olan sandık ve benzerlerinin gerçekleştirdiği ödemeler mal rejimi sonrasında temin edilmişse kişisel mal kapsamında kalmaktadır.

Zira rejimin sonlanmasına müteakip hak edilmemiş olan bir malvarlığının edinilmiş malın hesaplanmasında dikkate alınması mümkün olmayacaktır.

TMK 228/f.2 maddesi uyarınca sosyal güvenlik ve yardım kurumları ya da çalışma gücü kaybı sebebi ile gerçekleştirilen toplu tazminatların hak sahibi olan eşin yaşam süresini karşılayacak olan tutarlar kişisel mal olarak değerlendirilecektir.

Burada çalışma gücü kaybı nedeniyle yatırılan tazminatlar TMK m.219 gereğince edinilmiş mal olarak düzenlenmiş olsa da tazminatın yarısının öteki eşe verilmesi diğer taraf için maddi zorluk doğurabileceğinden, bu husus hakkaniyete de ziyadesi ile aykırılık teşkil edeceğinden tazminat hesaplamasında daha farklı bir usul benimsenmekle birlikte katılma payı tazminatın yarısı olamaz.

Bu hesaplamalar için PMF Tablosu kullanılır.

Kişisel mallar kanun koyucu tarafından ile sayılmış ise de; bu düzenleme sınırlı olmayıp mal rejimi sözleşmesi ile taraflar kişisel malları arttırılabilir54. TMK 221. Madde gereğince “Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, aralarında düzenleyecekleri mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da hüküm altına alabilirler.” düzenleme lafzi yorum ile yorumlandığı vakit hekimin ya da öğretmenin mesleki çalışması karşılığında kazandığı tüm gelirlerin eşlerin aralarında anlaşması ile kişisel mal sayılabileceği anlaşılabilir, fakat yasa koyucunun istediği netice bu değildir.

Burada mal rejimi sözleşmesi ile bir meslek faaliyeti ya da işletme faaliyeti için sunulmuş edinilmiş malvarlıkları kişisel mal olarak kabul edilecektir .

Eşlerin bizatihi mülkiyetindeki malları, kişisel mal olmasından dolayı bunların istenebilmesi için mal rejimi tasfiyesine haliyle TMK m.225’te düzenlenen mal rejiminin sona erme sebeplerine gerek olmamakla malik eş, daima eşinden bu mallarını isteyebilecektir. Bu davalar ise aile mahkemelerinde görülür.

TMK 218. Maddesinde edinilmiş mallara katılma rejimi ifade edilirken, edinilmiş malların taraflardan her birinin kişisel malları ile edinilmiş mallarından oluştuğu hükmüne yer verilmiş ise de TMK m.222/ f.2’de kimin olduğu taraflarca ispat edilemeyen mallar eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir, hükmü uyarınca başka bir grup malı daha düzenlemiştir.

Fakat burada incelenmesi gerekli nokta şudur ki; paylı mülkiyet düzenlemesini içeren TMK m.688 hükmüne göre pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.

Fakat TMK m.223/f.2’de yer verilen paylı mülkiyet düzenlemesine göre taraflardan her biri diğerinin rızası ve katılımı olmaksızın paylı mülkiyet konusu mal üzerindeki payda tasarrufta bulunamaz.

Paylı mülkiyet konusu malda, farklı kişilerin payları olsa dahi taraflardan biri diğerinin rızası ve katılımı olmaksızın paylı mülkiyet konusu mal üzerindeki payda tasarrufta bulunamaz.

 

 

İstanbul Hakimi

Semih SOYKAN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.