Türkiye bugün İzmir’de Mali Polis tarafından Atatürk Eğitim Araştırma, Tepecik Eğitim ve Araştırma, Alsancak Devlet ve Behçet Uz Çocuk hastanelerinde gerçekleştirilen sahte engelli raporu çıkaran 350 şüpheliye yönelik gerçekleştirilen şafak operasyonunu konuşuyor.  Ülke genelinde gerçekleştirilen operasyonla gündeme gelen sahte engelli raporu çetelerine engelli derneklerinden ilk tepki İzmir merkezli Kedi Otizm Derneği Kurucusu Serap Dikmen Ahmetoğlu’ndan geldi. Bilim Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) açıklamada bulunan Ahmetoğlu, engellilerin Türkiye’de ayrımcılık başta olmak üzere erişilebilirlik ve eşit haklar konularında çok yapısal sorunlarla boğuşurken ve çözüme kavuşması beklenen onca alan varken sahte engelli raporu haberlerini duymanın, devlet kaynakları ile birlikte engelli yurttaşların haklarının yine bir şekilde sömürüldüğünün çok acı verici olduğunu söyledi. 

“Hak temelli değil sadaka kültürü yaklaşımının getirisi”

Kedi Otizm Derneği Kurucu Başkanı Serap Ahmetoğlu, “Bütün bunların temelinde, engellilere hak temelli değil de sadaka kültürü ile yaklaşılması yatıyor. Engelliyi eşit haklarla yaşaması gereken birey olarak kabul etmeyip bağımsız yaşayabilmesi için eğitim, istihdam ve sağlıkta gereken sistemi kuramayan bakış açısı, yardım adı altında bir takım avantajlarla sadaka kültürünü yaşatıyor. Böylelikle bu raporlar sahtekarların hedefi haline geliyor. Raporlar konusunda başka bir sıkıntı da derece konusu.  Raporlarda derece kullanılacaksa, bu derecelerin çok güvenilir yollarla verilmesi  gerekir. Sahte rapor çeteleri bu sistemin de sağlıklı yürümediğinin bir kanıtıdır” dedi.

“Engelli raporlarındaki tanımlamalar acilen değiştirilmelidir”

Kronik hastalıklar ve nadir hastalıklar konusunda farklı bir tanımlamaya, düzenlemeye ve desteklemeye ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Kedi Otizm Derneği Başkanı Dikmen, “Engelli raporlarının düzenlenmesinde kullanılan tanımlamaların acilen değiştirilmesi gerekmektedir. Çünkü sahte engelli raporları genellikle kronik hastalıklar üzerinden düzenlenebiliyor. Sahte kör, sahte otistik, sahte sağır raporu düzenlenebilmesi,  bu sistem içinde bile sahtekarlık çetelerinin becerebileceği bir şey değil” diyerek yaşanan sahteciliğe tepkisini dile getirdi. İZMİR’DE SAHTE ENGELLİ RAPORU ŞAFAK OPERASYONU YAPILDI!

Yeniasır Gazetesi’nden Fatih Şendil’in haberinde yer alan bilgilere göre; 25 bin ile 80 bin lira arası değişen ücretler karşılığında sahte engelli raporu düzenledikleri belirlenen şüpheliler, bine yakın polisin katıldığı ve 18 ilde düzenlenen operasyonda 32 organizatör, 13 joker, 1 doktor, 6 devlet memuru, 35 hastane çalışanın olduğu 380 kişi gözaltına alındı. Haberde sahtecilik olayı ve operasyon ile ilgili şu bilgilere yer verildi: “Şüpheliler sahte rapor alabilmek için muayenelere ‘joker’ denilen kişileri sokuyor, rapor alma sürecinin tüm aşamaları şebeke üyelerince takip edilerek, rapor alacak kişilere muayeneye girmeden önce kan şekerini yükseltmek amacıyla pirinç, tansiyonun yüksek çıkması için de zeytin gibi besinlerin verildiği belirlendi. 18 ilde ve İzmir’de Atatürk Eğitim Araştırma, Tepecik Eğitim Araştırma, Alsancak Devlet ve Behçet Uz hastaneleri gibi hastanelerde çalışan görevliler gözaltına alındı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sahte engelli raporu verdiği istihbaratı üzerine soruşturma başlatarak savcılık talimatı ve mahkeme kararları doğrultusunda teknik ve fiziki takip yapıldı. ilk etapta 249 vatandaşa 25 bin ile 80 bin TL arası değişen ücretler karşılığında sahte engelli raporunun çete üyelerince çıkartıldığı tespit edildi. 380 şüpheli ‘nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik’ suçlarını işleyerek ilk belirlemelere göre yaklaşık 10 milyon lira kamu zararına sebep oldukları bilgisi elde edildi. Bunun yanında engelli raporu verilen kişi sayısının ve miktarının daha da artarak ülke genelinde 100 milyon liraya kadar çıkabileceği, gözaltına alınan şüphelilerin, kişi ve kişilerin usulsüz rapor almalarını sağlayarak kişilerin erken emeklilik, ÖTV indirimi, ücretsiz ulaşım kartı gibi engelli vatandaşlara tanınan birçok hizmet ve avantajdan yararlanmasını sağladıkları ve kamu zararına neden oldukları öğrenildi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)