İmamoğlu: TBB Başkanı olarak da farklı bir sorumluluk içerisindeyiz

İBB olarak, Türkiye’nin hemen her noktasından kendilerine gelen talepleri karşılıksız bırakmadıklarını vurgulayan İmamoğlu, “TBB Başkanı olmadan önce, İBB Başkanı olmamla birlikte, her zaman Türkiye'nin her noktasını önemseyen bir anlayışla İBB’de görev yaptık. Parti ayrımı gözetmeksizin, 7 bölgede, her gittiğimiz yerde; belde, ilçe, il, büyükşehir belediyelerine ‘merhaba’ demeyi, onlarla muhabbet edebilmeyi önemsedi. Bizim bu önemsenmemizin karşılığında, bazen merkezden siyasi talimatlarla, bizimle görüşmemek için ya izinli ya raporlu olan bazı insanlar olmadı değil” dedi. Bu tavırlara rağmen, her gittikleri yerin idari ve mülki amirlerini aramaktan geri durmadığının altını çizen İmamoğlu, “Bu nezaketi hiçbir zaman elden bırakmadım. Neden bırakmadım? İstanbul, nüfusu itibariyle Türkiye'yi temsil eder. Bu kadar kapsayıcı temsili, bir başka ilde görmeniz mümkün değildir. Demografik yapısı, net olarak Türkiye profilinin tarifidir. Hem İstanbul'a hem Türkiye'ye bu bakışımızın sadece bir ziyaret amaçlı olmadığını, sadece bir gezi ya da diyalog olmadığını ifade etmek isterim” diye konuştu. Türkiye’nin birçok noktasına farklı alanlarda hizmetler sunduklarına dikkat çeken İmamoğlu, “5 yıllık dönemi kapsayan icraata baktığınızda, toplamda 79 ilde, 400’den fazla belediyeye İBB olarak dokunmuşuz. O dönem Türkiye'mizin yerel yönetim haritasına baktığımızda, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin 200’ün biraz üzerinde olduğunu düşünürseniz, burada parti ayrımı yapmaksızın katkılarımızı sunduğumuzu da ifade etmeliyim. Son 5 yılda, Anadolu'ya ama bitirdiğimiz ama tamamlanmak üzere olan, son aşamasına gelmiş 3 milyar liraya yakın yatırım yapmış bir pozisyondayız” bilgilerini paylaştı. “İBB Başkanı olmamın yanı sıra, TBB Başkanı olarak da farklı bir sorumluluk içerisindeyiz” diyen İmamoğlu, “Tamamen partizanlığı dışlamış, ihtiyaç haritası ve beklentilere göre daha güçlü şekilde Türkiye'de yerel yönetimlerle çalışmaya kararlı bir ekibiz ve böyle bir dönemi harekete geçirdik. Biz geldikten sonra, teknik ve bilimsel açıdan etkili bir bakışı ortaya koyduk ve bir kriter çalışması yaptırdık.” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki tüm belediyelerin çok ciddi mali zorluklar içerisinde olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Bugün artık Türkiye'de belediyeler, özellikle belde, ilçe, hatta bir kısım il belediyeleri sadece maaş ödeme pozisyonuna dönüşmüş durumdadır. Bu tehdit, daha üst çemberde bulunan belediyeleri de aynı şekilde sarmak üzeredir. Kuşkusuz bunda en önemli etkenlerden birisi, ülkede uzun süredir devam eden kriz ortamı ve bozulan ekonomi dengeleridir” şeklinde konuştu. Belediyelerin merkeze bağımlılığının, bu durumun nedenlerinden biri olduğu tespitinde bulunan İmamoğlu, “Hatırlayınız; 2000’den itibaren, bugünün iktidarının en fazla söylediği şey, yerelin güçlendirilmesiydi. Ama tam tersi bir akımda hem gelirden aldığı pay hem de yetkisi hem bölgelerindeki merkezi idarenin bakış açısı ve gücünü kullanma biçimini, hatta yerelde bir başka partiden ise, onunla çok üst seviyede mücadele edercesine, siyasi kurumlarını kullanarak, siyasi parti mekanizmalarını kullanarak, yereldeki bu dinamik gücü ne yazık ki baskı altında tutmaktadır. Bu, aynı zamanda az önce söylediğim ekonomik zorlukların oluşmasında etkili bir taban olduğu için açtım bu paragrafı. Ve bu, aynı zamanda demokrasimiz için de bir tehdit” dedi İmamoğlu, konuşmasının ardından Ankaralı gazetecilerden gelen birçok soruya detaylı yanıtlar verdi. Hibya Haber Ajansı