Erdoğan: 2024 yılında ihracatta 262 milyar dolarla son 100 yılın rekorunu kırdık
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Değerli kardeşim Başbakan Şerif ile birlikte bu toplantıya iştirak etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.
Değerli kardeşim Başbakan Şerif'le birlikte bu toplantıya iştirak etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İki ülkenin iş çevrelerini bir araya getiren bu toplantının hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Aramızdaki gönül bağı ticari ve ekonomik ilişkilerimizin gerçek potansiyelini değerlendirmemiz için münbit bir zemin teşkil ediyor. İkili ticaretimiz hamdolsun yıldan yıla giderek güçleniyor. 2024 yılında ikili ticaret hacmimiz bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 oranında artarak bugüne kadarki en yüksek seviyesi olan 1,4 milyar dolara dayandı.
Ancak yine de 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimizin oldukça gerisindeyiz. Potansiyelimizin hayata geçirilmesinde şüphesiz hepimize görev düşüyor. Bu doğrultuda tercihli ticaret anlaşmamızın kapsamının genişletilerek serbest ticaret anlaşmasına doğru evrilmesinin istikrarlı ve dengeli bir ticaret hacmi artışına vesile olacağına inanıyorum.
Nitekim bu niyetimizi teyit eden ortak bildiri metni bugün Ticaret Bakanlarımız tarafından imzalandı. Ayrıca kombine yük taşımacılığını geliştirmemiz, taşıma imkanlarımızda çeşitliliği sağlamamız, özellikle karayolu ve demiryolunda ilerleme kaydetmemiz önemlidir.
İslamabad, Tahran, İstanbul yük treni hattına yeniden işlerlik kazandırılması gibi ortak koridor Çin, Pakistan, Ekonomik Koridoru ve Kalkınma Yolu güzergahlarında bütüncül bir bakış açısıyla hayata geçirebileceğimiz projeleri değerlendirmemiz tüm bölgemizin menfaatine olacaktır.
Pakistan 250 milyona yakın dinamik nüfusu, tarıma elverişli toprakları, uluslararası ticaret güzergahı açısından stratejik konumuyla geleceğin önemli ekonomileri arasına girmeye aday ülkelerin başında geliyor.
Her geçen yıl dönüşen Pakistan ekonomisinin önümüzdeki dönemde enerji başta olmak üzere tarım, sağlık ve altyapı alanlarında önemli projelere imza atması bekleniyor. Türkiye olarak bu vizyona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Bugün Pakistan'da kamu kesimi ve özel sektörümüzden 50'yi aşkın firmamız faaliyet gösteriyor. Biliyorsunuz müteahhitlik hizmetlerinde dünyada ikinci sıradayız.
Müteahhitlik ve teknik müşavirlik alanlarında Türk firmaları Pakistan'da toplam değeri 3,5 milyar dolara ulaşan projelere imza attı. 2 milyar doları aşan Türk yatırımının bulunduğu Pakistan'la yatırımların daha da arttırılmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle kapsamlı yatırım teşvikleri sunan ülkemize Pakistanlı firmaları da davet ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimiz sizlere süreç boyunca rehberlik edecektir. Burada bir gerçeği bilmenizi isterim. Devlet adamları ve siyasetçiler olarak bizim görevimiz siz iş dünyamıza yardımcı olmak, sizlerin önünü açmak, girişimcilerimizin önündeki engelleri kaldırmaktır.
Bugüne kadar hep bunu yaptık. Yatırımcılarımızın iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik iş birliği fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirilmesi için her türlü desteği verdik. Hamdolsun müşterek çabalarımız sayesinde kısa sürede gözle görünür mesafeler aldık. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz. Türkiye-Pakistan iş birliğinin semerelerini ticaret, yatırımlar ve diğer alanlarda da toplayacağız.
Malumunuz 6 Şubat 2023 tarihinde tarihimizin en büyük tabii afetlerinden birini yaşadık. Çok kısa süreyle meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremde 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Tarihimizin her döneminde olduğu gibi bu zor günümüzde de Pakistan halkının desteğini, duasını ve dayanışmasını ilk andan itibaren yanımızda hissettik.
Şerif kardeşimin şahsında Pakistan halkına bir kez daha teşekkür ediyorum. Siz nasıl bizim yanımızda olduysanız, biz de ihtiyaç duyduğunuzda her zaman sizin yanınızda olacağız.
Geçtiğimiz perşembe günü depremin ikinci yıl dönümüydü. Sizlere şunu söylemek isterim; depremin Türk ekonomisine doğrudan maliyeti 104 milyar doları, dolaylı maliyeti 150 milyar doları bulmasına rağmen yaralarımızı süratle sarıyoruz.
Ekonomide, üretimde, istihdamda, yatırımda, turizm ve savunma sanayi alanında hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Depremin üzerinden iki sene bile geçmeden 201 bininci konutun anahtarlarını evi yıkılan vatandaşlarımıza teslim ettik. Yılbaşına kadar 252 bin konut daha yapıp inşallah bu ağır yükün altından kalkmış olacağız.
Bir taraftan depremin izlerini silerken diğer taraftan ekonomideki atılımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2024 yılında ihracatta 262 milyar dolarla son 100 yılın rekorunu kırdık. Son bir yılda 986 bin kişilik istihdam artışı sağladık. İstihdam sayımız 32 milyon 748 bin kişiye yükseldi. Turizmde 62 milyondan fazla kişiyi ülkemizde ağırladık. Merkez Bankamızın rezervleri sürekli artıyor.
Bölgemizdeki sıcak çatışmalara ve küresel piyasalardaki belirsizliklere rağmen Türkiye olarak bütün bu başarılara hamdolsun imza attık.
Komşumuz Suriye'de 13,5 yıldır devam eden çatışmalar ve zulüm, 8 Aralık tarihi itibarıyla yerini ümit dolu bir atmosfere bıraktı. Yeni yönetimle beraber çalışarak Suriye'de ekonomi, ticaret ve yatırımlar noktasında çok farklı bir sürece gireceğiz.
Suriye'den sonra bir başka olumlu haber de biliyorsunuz 19 Ocak'ta Gazze'den gelmişti. 15 aydır İsrail'in katliamlarına ve soykırımına maruz kalan Gazze'de bizim de katkı sunduğumuz bir süreç sayesinde geçici ateşkes sağlanmıştı.
Filistinliler taahhütlerini yerine getirirken İsrail'in yine verdiği sözleri tutmaması sebebiyle maalesef ateşkes mutabakatı önceki gün çıkmaza girdi. Bölgemizin tekrar kan ve gözyaşına doğru sürüklenmeye çalışıldığını görüyoruz.
Şu gerçeği bir kez daha önemle ifade etmek istiyorum; Gazze, Gazzeli kardeşlerimizindir. İnşallah ebediyen de öyle kalacaktır.
Filistinlilerin uğrunda on binlerce evladını şehit verdiği vatan toprakları pazarlık konusu yapılamaz. Başta Arap ve İslam dünyası olmak üzere insanlık ittifakının bu kritik süreçte Gazzelileri yalnız ve sahipsiz bırakmayacağına yürekten inanıyorum. Yeni bir Nekbe yaşanmaması için biz de üzerimize düşeni her alanda yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye ve Pakistan'ın stratejik olduğu kadar meşakkatli bir coğrafyada yer aldığını elbette hepimiz biliyoruz. Etrafımızda yaşanan hadiseler dolayısıyla güvenlikten ekonomiye geniş bir alanda ciddi sınavlarla yüzleşiyoruz.
Bununla birlikte önümüze çıkan tüm engelleri aşacak tüm zorlukların üstesinden gelecek kudrete, iradeye, azme ve kapasiteye de hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Türkiye Pakistan el ele, omuz omuza verirse ekonomiden güvenliğe birçok alanda bu coğrafyanın barışına, huzuruna, kalkınmasına en fazla katkıyı yapabilecek iki ülkedir.
Bunun için hedeflerimize sıkı sıkıya sarılacağız. Zorluklara değil fırsatlara odaklanacağız. Sorunların altında ezilmeyecek çözüm için gayret göstereceğiz. Evlatlarımıza daha mutlu, müreffeh ve güçlü bir Türkiye ve Pakistan bırakmak için canla başla çalışacağız.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle 7'nci Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kapsamında imzaladığımız belgelerin, bizim bu hedeflere en kısa sürede ulaşmamıza vesile olmasını diliyorum. Her birinizin katkılarıyla bilhassa müteahhitlik, belediyecilik, güneş ve rüzgar enerjisi, sağlık turizmi, helal sektörü, bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarında ticaret ve yatırım iş birliğimizin daha da güçleneceğine inanıyorum.
İş dünyamızın da karşılıklı yatırımlarında ve faaliyetlerinde desteklenmesi konusunda irademizin tam olduğunu bir defa daha teyit etmek istiyorum. Bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Berat'ınızı ve inşallah 1 Mart'ta erişeceğimiz Ramazan-ı Şerif'inizi tebrik ediyorum."
Hibya Haber Ajansı