Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine fırsat vermeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Buradan ülkemizin dört bir aynındaki imam hatipli kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
İmam Hatip davasının çilesini omuzlamış nice isimsiz kahraman var. Bu büyük çınarın bugünlere gelmesinde emeği, fedakarlığı olan nice vakıf erbabımız var.
Canıyla, malıyla ve ruhuyla kendisini bu davaya adayan öğretmenlerimiz var. Bir gencin elinden daha tutmak, bir gencimize daha ulaşmak için ter döken nice gönül insanımız var.
Türkiye'den ve dünyadan İmam Hatiplerin kurulması, yaşaması için varını yoğunu seferber etmiş nice hayırseverimiz var. Rabbim o güzel insanların hepsinden razı olsun. Vefat edenlerin mekanı inşallah cennet olsun.
Sevgili genç kardeşlerim son 22 yıldır Genel Başkan olarak, milletvekili olarak, Başbakan olarak şimdi de Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletimizin verdiği yetki ve sorumlulukla yol arkadaşlarımızla Türkiye'ye hizmet ediyor. Aziz milletimize hizmetkar olmanın gurur ve şerefini üzerimizde taşıyoruz.
22 yılda ülkemiz için çok eserler vücuda getirdik. Çok hizmetler ürettik. Yollar, köprüler, hastaneler, konutlar, şehirler, okullar inşa ettik. Ekonomide savunmada ticarette ülkemizi kat ve kat büyüttük. Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık. Kırılmaz denilen rekorları hamdolsun kırdık.
Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, ticarette, iç güvenlikte, dış güvenlikte aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık. Türkiye'yi dünyanın ve bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdik.
Gücünü, itibarını arttırdık. Şunu burada açık yüreklilikle söylemek isterim, tabii ki bunların tamamı önemlidir, kıymetlidir, bizim için şeref pavesidir. Bunların hiçbiri bizim mücadelemizin asıl gayesi değildir.
Şahsen benim için geçmişten bugüne gelen bugünden son nefesime kadar üzerimde taşıyacağım, hatta Rabbimin huzurunda bile inşallah bana şahitlik edecek bir makamım, bir rütbem bir sıfatım var.
O da İmam Hatipli olmaktır. Bana ömrün boyunca yaptığın tek bir şeyi, ortaya koyduğun tek bir eseri söyle deseler tereddüt etmeden vereceğim cevap gayet açıktır; İmam Hatip okullarının önündeki engelleri kaldırmaktır. İmam Hatiplerin sayısını artırmaktır. İmam Hatiplerin eğitim kalitesini artırmaktır.
Her şey gelip geçer, bütün makamlar, bütün rütbeler, bütün sıfatlar gelip geçer. Ama toprağa attığınız tohum gür bir çınara dönüşür. Yüzyıllar boyunca gölgesinde medeniyetler inşa eder. Rahmetli büyüklerimiz işte bu tohumu toprağa attılar.
Bedel ödeme pahasına bu tohumları samimiyetle toprağa serpdiler. Biz de yeni tohumlar attık. O tohumları Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırdık. Var olanlara gözümüz gibi baktık.
Onları koruduk, kolladık, fidana ağaca dönüşmelerini sağladık. İmam Hatipleri kuranlar sadece üç beş kişiydi. Biz bir avuçtuk. Şimdi görüyorum ki sel olduk, çağlayan olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk.
İmam hatipli kardeşim sen eskisinden daha güçlüsün. Sen varsan Allah-u Ekber nidaları semalarımızdan hiçbir zaman eksilmeyecek. Sen varsan bu millet mazlumların umut kaynağı olmaya devam edecek.
Biz imam hatipliler olarak hamdolsun bunu başardık. Biz İstiklal Marşı'nın o muhteşem ruhunu yaşattık. Korkmadık. Hakka tapan istiklal için çok çalıştık. Ayasofya'yı zincirlerinden bu imanla kurtardık.
Bu ülkenin her bir vatandaşı bizim için önemlidir. Biz okullar arasında ayrım yapmıyoruz. İmam hatipler direnişin ve dirilişin sembolüdür.
Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Eğer bu topraklardan Müslümanlığı, ezanları, camiyi, Kur'anı çekip alırsanız geriye hiçbir şey kalmaz.
Geride millet de kalmaz memleket de kalmaz. Bu topraklar 2 asırdır saldırı altında. En çok da inanç sistemimize saldırıyorlar. Ezan yoksa, iman yoksa vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. İmam hatip mücadelesi; bir vatan savunmasıdır, bir iman mücadelesidir, varlık-yokluk mücadelesidir.
Her türlü yalanla, iftirayla özellikle imanımızı hedef alıyorlar. Bugün de iman kulemizi kuşatamayacaklar. Gençliğin ahlakı, imanı, aile kurumu dolayısıyla vatanımız bir saldırının altındadır. Masum gibi görünen o içerikler sinsi bir ur gibi milletimizin imanını hedef almaktadır.
Filistinliler daracık toprak parçalarına sıkıştırıldılar. Dün gencecik bir evladımızı Ayşenur Ezgi Eygi'yi alçakça katlettiler. İsrail Gazze'de durmayacak. Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü başka yerlere dikecek. Vatan topraklarımıza göz koyacaklar.
Haritayla açık açık söylüyorlar. Biz onun için Hamas Müslümanlar için direniyor diyoruz. İsrail'in devlet terörünün karşısında durmak vatani, milli bir meseledir. İslam ülkeleri bir an önce uyanmalı ve işbirliğini artırmalıdır.
Mısır'la başlattığımız yeni süreç Gazze'nin Filistin'in faydasına olacaktır. İçimizdeki bedhahların ne dediğine bakmayacağız. Dostlarımızın sayısını artıracağız. Dış politikada manevra alanını genişleteceğiz.
TSK'nın gönlünden imanı alırsanız geriye bir şey kalmaz. Başörtüsüyle, imam hatiplerle uğraşan bir ordunun kabiliyetlerini nasıl yitirdiğine şahitlik ettik.
Kahraman ordumuz hiç hak etmediği sıfatlarla anılır oldu. Ordumuz şimdi hamdolsun aslına özüne dönüyor. TSK, başarılarıyla daha da güçleniyor. Bu ordu milletin ordusudur. Bu ordu milletindir ve milletimizin gözbebeğidir. Ordumuzun tekrar yıpratılmasına izin vermeyiz.
Geçen diploma töreninde kılıçlar çektiler, bu kılıçları kime çekiyorsun. Bununla ilgili araştırmalar yapılıyor. Birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil.
Bu oyuna nasıl gelindi. Çalışmalarımızı yapıyoruz. Üniversiteyle görüşmemizi yaptık. Bunların süratle temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine fırsat vermeyiz. Gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız.
Biz tarihin bir sahnesinde görev ve yetki aldık. Bu uzun soluklu bir yürüyüştür. Düz biz yokken bu dava vardı, yarın biz olmayacağız ama dava var olacak. Sizler davayı teslim alacaksınız."
Hibya Haber Ajansı