Chen Tingyao: Taiwan, ABD'nin askeri bütçesinin bahanesi olmamalı

CGTN muhabiri Chen Tingyao, ABD Başkanı Joe Biden’ın kısa süre önce 2025 mali yılı için Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nı imzaladığını, yasada belirlenen 895 milyar dolarlık savunma bütçesinin, yeni bir rekora imza attığını söyledi. Askeri harcamaların genişletilmesine “makullük” yaratmak için söz konusu yasada onlarca defa Çin’den söz edildiğini ve birçok yerinde “Çin tehdidi” şeklinde ifadeler dile getirildiğini, üstelik Taiwan konusunda sorumsuz açıklamalar yapılarak, Taiwan’a askeri yardımların teşvik edildiğine değinen Chen Tingyao, şunları kaydetti: “Yasadaki tüm bu içerikler, “Taiwan’ın bağımsızlığını” amaçlayan bölücü güçlere çok yanlış sinyaller verdi. Şu anda ABD hükümeti bir geçiş döneminde bulunuyor. Son bir ayda ABD Taiwan konusunda bir dizi provokasyon faaliyetinde bulundu. Önce, Taiwan’a toplam 385 milyon dolar tutarında silah satışını onayladı, ardından Taiwan’a yaklaşık 571 milyon 300 bin dolarlık askeri yardım yapılacağını duyurdu ve son olarak Taiwan’a 295 milyon dolar tutarında yeni bir silah satışı kararına onay verdi. Peki, ABD neden Taiwan’ı “silahlandırma” çabalarını hızlandırıyor?” Çin Sosyal Bilimler Akademisi Taiwan Enstitüsü’nden yardımcı araştırmacı Liu Kuangyu, ABD hükümetinin son günlerde aldığı Taiwan’a silah satışı kararlarını şu şekilde değerlendirdi: “ABD hükümeti bir yandan ilgili gruplar ile partilerin çıkarlarını korumak, diğer yandan askerî-endüstriyel kompleksten gelen silah satış baskısına yanıt vermek için elinden geleni yapıyor. Bu aynı zamanda Taiwan konusunun, ABD’nin askerî-endüstriyel kompleksini beslemek ve askeri harcamalardaki yıllık artışı desteklemek için bir bahane haline geldiğini bir kez daha kanıtladı. Diğer tarafından, ABD hükümeti Çin’le olan ilişkiler konusunda bir sonraki dönem yönetime sorunlar çıkartmayı da amaçlıyor. Bu girişimin Taiwan’da yaşayanları daha tehlikeli bir duruma sürükleyip sürüklemeyeceği ise ABD hükümetini hiç ilgilendirmiyor.” Chen Tingyao, “Nedeni ne olursa olsun ABD’nin son zamanlardaki faaliyetleri, Tek Çin ilkesi ve iki ülke arasında imzalanan üç ortak bildiriye aykırı olduğu gibi, daha önce verdiği siyasi taahhütlerini de ihlal ediyor. “Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile ABD Başkanı Joe Biden arasında geçen ay Peru’nun başkenti Lima’da gerçekleşen görüşmede Biden, ABD’nin Çin’le “yeni bir soğuk savaş” peşinde olmadığını söylemiş ve “Taiwan’ın bağımsızlığını” desteklemediklerini belirterek siyasi taahhütlerini yinelemişti. Ancak, ABD’nin izlediği iki yüzlü politika Taiwan Boğazı’na daha fazla sorun yarattı.” dedi. “Çin, Taiwan konusunda defalarca şunu vurguladı: Taiwan konusu Çin’in temel çıkarlarının çekirdeğinde yer almaktadır ve Çin-ABD ilişkilerinde aşılmaması gereken ilk kırmızı çizgidir.” ifadesini kullanan Chen Tingyao, şunları kaydetti: “ABD’de yeni hükümetin göreve başlamasına bir aydan daha az bir süre kaldı. Eğer ABD gerçekten Taiwan Boğazı’nda barış ve istikrar görmek istiyorsa, Taiwan konusunu dikkatle ele almalı, Çin ile ABD arasında imzalanan üç ortak bildiriye uymalı, Çin’e verdiği siyasi taahhütleri yerine getirmeli, “Taiwan’ın bağımsızlığını” amaçlayan güçlere karşı çıkmalı ve Çin’in barışçıl bir şekilde birleşmesini desteklemeli.” Hibya Haber Ajansı