CGTN Muhabiri Liu Barış: ABD’nin bilim hegemonyacılığı da boşa çıkacak
CGTN Muhabiri Liu Barış'ın haberine göre, bu liste, Amerikan şirketleri ve kuruluşlarına Çinli şirketlerle iş yapmanın risklerine karşı bir uyarı niteliği taşıyor.
Buna karşı, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Jiakun 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ulusal güvenlik konseptini genelleştirip çeşitli ayrımcı listeler uyduran ABD’nin Çinli işletmelere baskı uygulaması ve Çin’in gelişmesini kısıtlamasına karşı çıktıklarını söyledi. Sözcü Guo ayrıca Çin halkının gelişme hakkının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Buna paralel olarak söz konusu listede yer alan çok sayıda Çinli işletme de açıklama yaparak, listenin net kanıtlardan ziyade asılsız spekülasyonlara dayandığını, dolayısıyla yanlış bir uygulama olduğunu belirtti.
CGTN Muhabiri Liu Barış değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:
""Nitekim, bazı ABD’li siyasetçilerin gözünde “ulusal güvenlik” konsepti ciddi bir siyasi kavramdan çok, baştan sona üzerinde istenildiği kadar oynanabilen siyasi bir şovdan ibaret. ABD’li siyasetçilere göre ithal edilen demir çelikten otomobile, sarımsaktan monitör ve vinçlere kadar çok sayıda ürün ABD’nin “ulusal güvenliği” için bir bahane olabiliyor.
Örneğin, edinilen bilgilere göre Çinli bir şirketin sözkonusu kara listeye dahil edilmesinin tek nedeni, sadece ve sadece Çin Sanayi ve Bilişim Bakanlığı’nın bu şirkete imalat ödülü vermesi.
Buna benzer çok sayıda örnek, ABD’nin sözde kara listesinin belirli kanıtlardan ziyade yanlış siyasi ön yargılara dayandığını ortaya koyuyor.
Tarihe bakıldığında ABD hükümetinin, kendi işletmelerinin çıkarlarını korumak için her türlü yönteme başvurduğu görülüyor. ABD daha önce “ulusal güvenliği” tehdit ettiği gerekçesiyle Japon şirketlerini suçlamış ve Japonya hükümetini Plaza Anlaşması’nı imzalamaya zorlamıştı.
İşin daha da kötüsü ABD, Ortadoğu’daki çıkarları için ortaya attığı bir şişe deterjan tozu ve sahte bir video ile Irak ve Suriye gibi ülkelerde yasa dışı savaşlar bile çıkardı.
Günümüzde uluslararası toplum, ABD’nin ulusal güvenlik konseptinin arkasında diğer ülkelerin çıkarlarını göz ardı eden ve kendi çıkarlarını öne çıkaran “ABD önceliği” olduğunu görüyor.
“Elinde çekiç tutan, her şeyi çivi sanır.” Ekonomik küreselleşme tarihin ve çağın ana eğilimi. ABD’in ticari ve ekonomik konuları siyasileştirerek bu eğilimi önlemesi, sadece kendisine zarar veriyor. ABD’nin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunlar tamamen yapısal nedenlerden kaynaklanıyor. “Ulusal güvenlik” konseptini genelleştiren ABD, sadece ve sadece kendi sorunlarını daha ciddi bir boyuta taşıyor.
Ekonomiler ve endüstrilerinin iç içe geçtiği günümüz dünyasında ülkeler ancak inovasyon ve işbirliği ile ortak refah ve güvenliğe kavuşabilecek. "
Hibya Haber Ajansı